Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/18920 E. 2014/13084 K. 22.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18920
KARAR NO : 2014/13084
KARAR TARİHİ : 22.04.2014

MAHKEMESİ : Ceyhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/02/2013
NUMARASI : 2009/323-2013/133

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, murisi M.. B..Ç..ın davalı bankadan Konut Kredisi sözleşmesi ile 20.000,00 TL kredi kullandığını, kredi kullanılırken davalı bankaca hayat sigortası da yapıldığını ve sigortanın her dönem otomatik olarak yenilendiğini, murisin vefatından sonra davalının kredi borcunun sigortadan karşılanması talebini reddettiğini ileri sürerek kredi borcundan sorumlu olmadıklarını ve hayat sigortasının vefat tarihinde mevcut olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve Ceyhan İcra Müdürlüğünün 2010/1877 esas sayılı dosyası üzerinden davacı taraf aleyhine başlatılan icra takibine konu 8214,14 TL’sı alacağın 5749,90 TL’ lik kısmından borçlu olunmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta davacının murisi ile davalı arasında konut kredisine ilişkin sözleşme olduğu, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının ve davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 99.00 TL harcın istek halinde davacıya, peşin alınan 98.20 TL harcın davalıya iadesine, 22.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.