Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/18413 E. 2014/20782 K. 23.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18413
KARAR NO : 2014/20782
KARAR TARİHİ : 23.06.2014

MAHKEMESİ : Konya 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2013
NUMARASI : 2012/204-2013/85

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat A. G. geldi, davalı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü

KARAR
Davacı,davalı ile yapılan sözleşme ile davalının dava dışı kooperatife bağlı payına düşen daireyi 41.400 TL bedelle kendisine sattığını ,bedelini ödediğini,sözleşmede davalının kooperatife sonradan istemesi muhtemel paraları tapu masrafları hariç kendisinin ödeyeceğini taahhüt ettiğini,sonrasında kooperatif yöneticilerinin üyelerini dolandırdığına dair işlemlerinin ortaya çıktığını,davalı ile yapılan satıştan sonra kooperatife ödemek zorunda kaldığı 42.200 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, sözleşmeyle davacıya kooperatif hissesini sattığını ve dairenin zilyetliğini devrettiğini,davacının kooperatife olan yükümlülüklerinin devam ettiğini bilerek satın aldığını,sözleşmede satış tarihinden sonra doğacak borçlardan davacının sorumlu olmayacağına dair bir düzenleme olmadığını,iki sözleşmenin birlikte yorumlanması gerektiğini ilk sözleşme ile kararlaştırılan bedelin ödendiğinin ikinci sözleşmede yeraldığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 19.05.2004 ve 22.05.2004 tarihli sözleşmelerle davaya konu taşınmazı davalıdan satın almış olup,taşınmazın dava dışı kooperatif hissesine bağlı olması nedeniyle bu satış işlemi kooperatife bildirilmiş ve kooperatif tarafından onaylanması üzerine davacı kooperatif üyesi olmuştur. Taraflar arasındaki taşınmaz satış sözleşmesi geçerli bir sözleşmedir. Davacının taşınmazı satın almasından sonra bu satış işlemi ile birlikte üyesi olduğu kooperatifin dava dışı arsa malikleri ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirmemesinden dolayı kooperatife ek yükümlülüklerinin doğduğu,bu ek yükümlülükler kapsamında davacı tarafından dava dışı kooperatife dava konusu edilen bir kısım ödemeler yaptığı anlaşılmaktadır. Davacı,davalı ile yapılan sözleşme sonrasında üyesi haline geldiği kooperatifin dava dışı arsa malikleri ile olan sözleşmeye aykırı işlemleri nedeniyle doğan borçlardan sorumlu değildir. Davacı,dava dışı kooperatifin kusurlu işlemlerinden doğan ek yükümlülükleri satış akdi ilişkisinin tarafı olmaması nedeniyle bu ödediği bedelleri kooperatiften talep etme imkanı bulunmamakta ise de,satış akdi ilişkisinin tarafı olan davalıdan bu ek ödemeleri talep etme imkanının bulunduğunun kabulü gerekir. Kaldı ki,taraflar arasında yapılan 19.05.2004 tarihli sözleşmede dava konusu dairenin 41.400 TL bedelle satılması kararlaştırılarak 40.000 YTL’lik kısmının bu sözleşme sırasında davalıya ödendiği, bakiye satış bedeli olan 1.400 YTL’nin 22.05.2004 tarihinde devir işlemi yapıldığı sırada ödeneceği ve evin davacıya teslim edileceği,davalının kooperatife olan borcunun 1.250 YTL olduğu bu borcun ödenmesinden sonra devrin yapılacağının kararlaştırıldığı,bu sözleşmenin devamı niteliğinde olan 22.05.2004 tarihli sözleşmede davacının satış bedelinin tamamını ödediği belirtildikten sonra davacının kooperatiften tapu çıkartılması sırasında yapılacak tapu masrafları dışında başkaca bir ödeme yapmayacağı kararlaştırılmıştır. Her iki sözleşme bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalının davacıya kullanıma hazır halde bir taşınmaz sattığı ve kullanıma ilişkin zilyetliğini davacıya devrettiği,satışın taşınmazın kooperatif hissesine bağlı olması nedeniyle bir kooperatif hissesi satışı gibi görünmekle beraber gerçekte bir hisse satışından öte tamamlanmış taşınmazın satışı niteliğinde olduğu,22.05.2004 tarihli sözleşme içeriği itibariyle davacının tapu masrafları dışında bir ödemesinin olmayacağının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkemece davacının taşınmaz satışından sonra doğan ek yükümlülükler kapsamında dava dışı kooperatife yapılan ödemeleri davalıdan talep edebileceği kabul edilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine dair hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 23.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.