Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/18380 E. 2014/19469 K. 17.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18380
KARAR NO : 2014/19469
KARAR TARİHİ : 17.06.2014

MAHKEMESİ : Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/02/2013
NUMARASI : 2012/503-2013/88

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat P. Y.l ile davacı vekili avukat… gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, kardeşi olan davalıya müşterek murislerinden kalan taşınmazı satması için vekaletname verdiğini, davalının bu yetkiye dayanarak taşınmazı sattığını, ancak miras payına isabet eden 97.000,00-TL’yi kendisine ödemediğini ifade ederek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile, 97.000,00-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 97.000,00-TL’nin temerrüt tarihi olan 17.04.2011’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki davasında, kardeşi olan davalıya murislerinden intikal eden taşınmazı satması için vekaletname verdiğini, davalının bu vekaletnameye binaen davaya konu taşınmazı sattığını, satış bedelinden kendisine düşen kısmın ödenmediğini ileri sürerek talepte bulunmuştur. Davalı ise savunmasında, davacının talimatı doğrultusunda davaya konu taşınmazın satış bedelinden davacının hissesine düşen miktarı dava dışı diğer kardeşe ödediğini ifade ederek tanık deliline dayanmıştır. Mahkemece, “TBK’nın 508. maddesi gereğince, davalı vekilin, davacı vekalet verene hesap vermekle ve vekaletle ilişkili olarak tahsil ettiklerini ödemekle yükümlü olduğu, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüğün ve borcun resmi şekilde gerçekleşen satış sözleşmesinden doğması nedeniyle davalının borcun ödendiğini veya herhangi bir nedenle borçtan kurtulduğunu yazılı delille ispat etmesi gerektiği, HMK’nın 203/1-a maddesinde öngörülen senetle ispat zorunluluğu istisnasına ilişkin kuralın, somut olayda uygulama yerinin bulunmadığı, davalının ikrar ettiği üzere satış bedelinden davacının payına 97.000,00-TL düştüğü, davalının bu parayı davacıya ödediğine dair yazılı delil ibraz edemediği” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki, davacı 09 Mart 2006 tarihli vekaletnameyi davalıya tapulu taşınmazın satışı için vermiştir. Özel vekaletname olmadan taşınmaz satılamayacağından, olayda (HUMK 290.) HMK 201. maddede öngörülen şartın aranmasına olanak bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davacı ile davalı kardeş olduklarından, olayda tanık dinlenir. Hâl böyle olunca tarafların tanık dahil tüm delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 1.657.00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 17.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.