Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/18031 E. 2014/20803 K. 23.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18031
KARAR NO : 2014/20803
KARAR TARİHİ : 23.06.2014

MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2013
NUMARASI : 2012/551-2013/120

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temyiz eden davalı vekili avukat S. B. geldi, davacı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalıya banka havalesi yoluyla 120.000TL borç para gönderdiğini ancak ödenmediğini, başlatmış olduğu icra takibine de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya konu paranın 3. kişiye verilmek üzere gönderildiğini, borç olarak gönderilmediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, havale makbuzunda “borç” kaydının mevcut olduğu değerlendirilerek ve ispat yükü davalıda görülerek, Bursa 15. İcra Müdürlüğünün 2012/4137 E. sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak miktarı 120.000,00TL üzerinden %15 oranında icra-inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının talebi üzerine Ziraat Bankası Çorlu şubesi vasıtasıyla 28.10.2010 tarihinde davalının banka hesabına 120.000,00TL borç para gönderdiğini ve hesabına borç olarak işlendiğini ileri sürerek, bu konudaki alacağının da hüküm altına alınmasını talep etmiş; davalı ise paranın gönderildiğini kabul etmekle birlikte, gönderilme nedeninin borç olmadığını, 3. kişiye verilmek üzere gönderildiğini savunmuştur.
Görüldüğü üzere davalı, karşı tarafın ileri sürdüğü maddi vakıanın varlığını (havale ile para gönderildiğini) kabul etmekle birlikte, onun hukuki niteliğinin (vasfının), ileri sürülenden başka olduğunu bildirmek suretiyle gerekçeli inkarda (vasıflı ikrar) bulunmuştur. Öğreti ve uygulamada kabul edildiği üzere vasıflı ikrar (gerekçeli inkar), bölünemeyen ikrarlardan olduğundan bu durumda ispat yükü davacıdadır.(Bkz. HGK.nun aynı yöndeki 12.3.2003 tarih, 2003/3-118 esas ve 2003/158 karar; 9.6.2004 tarih, 2004/4-362 esas ve 2004/347 karar sayılı kararları)
Öte yandan davacı, delil olarak banka havale dekontuna dayanmışsa da, havale kural olarak bir ödeme vasıtasıdır.
Başka bir ifade ile havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal bir karine mevcuttur. Bu yasal karinenin aksini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) iddia eden bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür.
O halde somut olayda ispat yükü davacıda olup, davacı söz konusu havale bedelini davalıya borç olarak gönderdiğini ispat etmekle yükümlüdür. Davacının davada delil olarak dayandığı havalede paranın “borç” olarak gönderildiğine ilişkin bir açıklama yoktur. Mahkeme her ne kadar gerekçeli kararında, havalede borç kaydının görüldüğünü belirtmişse de, anılan bu ibare gönderilen paranın bir açıklaması olmayıp, bankanın muhasebe kaydına ilişkindir. Açıklanan bu nedenle, mevcut havale davacının iddiasını ispat ettiğini kabul etmek için yeterli değildir.
Ne var ki davacı dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmış olduğundan, mahkemece yapılacak iş, davacının yemin dahil tüm delillerinin toplanıp değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi iken, açıklanan hususlar göz ardı edilip, ispat yükü ters çevrilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.