Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/18004 E. 2014/1971 K. 27.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/18004
KARAR NO : 2014/1971
KARAR TARİHİ : 27.01.2014

MAHKEMESİ : Trabzon 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/12/2012
NUMARASI : 2011/841-2012/1210

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı E..’ye üretici kart adı altında kredi kartı verildiğini, diğer davalıların da müşterek müteselsil kefil olduklarını, borç ödenmediğinden takip başlatıldığının, davalıların takibe itiraz ettiklerini, ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalılar, öncelikle Mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesini, aksi taktirde de davanın esastan reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davalıların Trabzon İcra Müdürlüğü’nün 2011/2856 esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının 3.954,29 TL üzerinden devamına ve icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Emine tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, İcra İflas Kanununun 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı alacaklı, davalı borçlu aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğü’nde kredi kartından kaynaklanan alacak nedeniyle takip başlatmıştır. Davalı borçlular itiraz dilekçelerinde hem icra müdürlüğünün hem de mahkemenin yetkisine itiraz etmişlerdir. Alacaklı hem borca hem de yetkiye itiraz edilmesi karşısında genel mahkemede itirazın iptali davası açmıştır. Mahkemece, davalıların icra dosyasına yaptıkları yetkiye yönelik itirazları incelenmemiş ve bu konuda bir karar verilmemiştir. Davalılar Mahkemenin yetkisine de itiraz etmişlerdir.
Kural olarak, itirazın iptali davasında, mahkemenin ve icra dairesinin yetkisine yönelik itirazlardan öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip karara bağlanır. Bunun için mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmadığının bir etkisi yoktur. Başka bir anlatımla, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın öncelikle icra 2013/18004 2014/1971
dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek karara bağlanmalıdır. Bunun sebebi, itirazın iptali davasına bakmaya yetkili mahkemenin, takibin yapıldığı yer mahkemesi olmasından kaynaklanmaktadır.Bu durumda davalı aleyhine yapılan takibin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığı araştırılmalıdır.
İİK.nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi yürürlükte bulunan usul hükümleri gözetilerek belirlenir. Takip ve dava tarihi itibariyle 1086 sayılı yasa yürürlükte olup, HUMK.nun 9. maddesi uyarınca, bir davada genel yetkili mahkeme davalıların ikametgahı mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesi uyarınca da dava akdin ifa edileceği yerde de açılabilir. BK.nun 73. maddesi uyarınca, “borç bir miktar paradan ibaret ise tediye alacaklının verme zamanında mukim bulunduğu yerde vukubulur. “Düzenlemesi de dikkate alındığında alacaklının ikametgahı mahkemesinde de dava açılabilir. Diğer yandan HUMK:nun 17.veya tüzel kişilerin muhtelif şubelerinin bulunması halinde o şubenin bulunduğu yerde de (iflas davası hariç) dava açılabilir. Bu düzenleme de dikkate alındığında davacı alacaklının davalının ikametgahı icra dairesinde yada şubenin bulunduğu icra dairesinde takip yapabilecektir. Ne varki, Davacı alacaklı, davalının ikametgahı dairesinde takip yapmadığı gibi, banka şubesinin bulunduğu Rizede de takip açmamıştır. Bu durumda yetkili icra dairesinde yapılmış bir takipten söze etmek mümkün değildir. Zira, davalıların ikametgahlarının Of İlçesi olduğu gibi, kredinin Rize Şubesi tarafından verildiği de kredi sözleşmesinden anlaşılmaktadır. Taraflar arasında imzalanan sözleşmede yetkiye ilişkin bir kararlaştırma da bulunmamaktadır. Bu durumda yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip bulunmadığından davanın bu sebeple reddi gerekirken, bu husus incelenip karara bağlanmadan esasa girilip karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenle kararın bozulması gerekir.
2-Bozma sebebine göre, davalının diğer temyiz itirazları incelenmemiştir.
SONUÇ, Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı E.. K.. yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 27.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.