Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/17929 E. 2013/22525 K. 23.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17929
KARAR NO : 2013/22525
KARAR TARİHİ : 23.09.2013

… vekili Avukat … ile … vekili Avukat … aralarındaki dava hakkında … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 19.1.2012 tarih ve 680-38 sayılı hükmün Dairenin 12.3.2013 tarih ve 11014-6147 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.

KARAR
Davacı, bahçesindeki narları götürü usulle davalıya sattığını, davalı tarafından banka havalesi ile satış bedeli olarak 72.500 TL’nin kendisinin hesabına gönderildiğini, davalı ile yapılan yazılı sözleşmenin kendilerine verilmediğini, satış bedelinin ödenmesi nedeniyle sözleşmenin akibetini araştırmadıklarını, davalı tarafından ürünün bahçesinden toplandığını, bundan sonra davalının … İlçe Tarım Müdürlüğüne verdiği dilekçe ile bu satış ilişkisini kabul ettiği halde havaledeki açıklamaya dayalı olarak bu ödenen satış bedelini geri talep ettiğini ileri sürerek davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davalının aleyhine kötüniyet tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir.
Davalı, davacı ile aralarında nar ticaretine ilişkin hukuki ilişki bulunmadığını, davacının iddia ettiği şekilde şirket adına … İlçe Tarım Müdürlüğüne yapılmış bir müracaatın bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacının temyizi üzerine Dairemizce hükmün onanmasına karar verilmiş; davacı, bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Davacı, davalı şirket temsilcisi ile yapılan anlaşmaya göre bahçesindeki nar ürününü götürü usulle davalıya sattığını, davalı tarafından dava konusu ürün bedeli olan paranın hesabına havale edilmesi sonrasında davalı şirketin görevlendirdiği kişiler tarafından bahçesindeki nar ürünün toplanarak dava dışı …isimli kişiye ait işleme deposuna kendisi tarafından teslim edildiğini, bu teslimat sonrasında davalı şirket adına İlçe Tarım müdürlüğüne başvuruda bulunularak ürün tespitinin talep edildiğini iddia etmiştir. Davalı savunmasında davacı ile aralarında bir alışveriş ilişkisinin bulunmadığını, havaleye konu paranın davalıya borç ilişkisi kapsamında gönderildiğini savunmuştur. Davacı,
iddiaları kapsamında delil olarak İlçe tarım müdürlüğüne davalı adına yapılan başvuru dilekçesi ve bu başvuruya istinaden düzenlenen 19.10.2007 tarihli tespit tutanağı, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları, ürünlerin teslim edildiği işleme tesisi kayıtları, davalı şirket yetkilisinin banka kayıtları, tanık beyanları gibi delillere dayanmış olup, davacının dayandığı deliller kapsamında davalı şirketin ve işleme tesis kayıtlarının incelenmesine yönelik bir araştırma yapılmadığı gibi ilçe tarım müdürlüğüne davalı şirket adına tespit talepli verilen dilekçenin sahibi Osman Savran’ın davacı tarafından tanık olarak gösterilmesine rağmen bu kişinin beyanlarına başvurulmadığı anlaşılmaktadır. Davalı şirket tarafından davacıya gönderilen havalede paranın borç olarak gönderildiğine dair davalının tek taraflı koyduğu açıklamanın bu paranın borç olarak gönderildiğine karine olduğu mahkemece kabul edilerek karar verilmiş ise de, davalı şirketin hesap hareketlerini gösterir banka kayıtlarında davalı şirket tarafından yapılan havalelerin büyük bir kısmında borç olarak gönderildiğine dair tek taraflı konulan benzer kayıtların yer aldığı hususu, ilçe tarım müdürlüğüne yapılan başvuru dilekçesi içeriği, 19.10.2007 tarihli tespit tutanağı, davalı yetkilisinin yemin sırasındaki beyanları ve tüm dosya içeriğine göre taraflar arasında nar ticaretinden kaynaklanan bir ilişki olduğu ve dava konusu paranın bu kapsamda gönderildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece taraflar arasındaki nar ticari ilişkisi kapsamında davacı tarafından dava konusu nar ürünün tesliminin ispatı sadedinde göstermiş olduğu deliller değerlendirilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulması gerekirken, sehven onandığı anlaşılmış olmakla, davacının karar düzeltme talebinin kabulüne ve onama kararının kaldırılarak, kararın yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 2012/11014 Esas – 2013/6147 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkemece verilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 23.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

li