Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/17173 E. 2013/29274 K. 26.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17173
KARAR NO : 2013/29274
KARAR TARİHİ : 26.11.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı şirketten alınan 25.04.2011 tarihli ekspertiz raporuna güvenerek diğer davalı …’ten bir araç satın aldığını, yaklaşık 8 ay sonra aracı satmak istediğinde alıcının istemi üzerine aracın 23.03.2012 tarihli ekspertiz raporuna göre aracın 8 parçasının boyalı olduğunu, Tramer kayıtlarına göre aracın 05.04.2008 tarihinde 30.000,00 TL. Hasar bedelli 2.bir kaza yaptığını ve yine 01.02.2009 tarihinde de 17.000,00 TL. Hasar bedelli bir kaza yaptığını ve aracın pert kaydının bulunduğunu öğrendiğini beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydı ile 5.000 TL zararın yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret
veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
4077 sayılı Yasanın 23.maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Davacı ile davalı şirket arasında 4077 sayılı Yasanın 4/A maddesi kapsamında araç satışı ilişkisi mevcut olup görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. Diğer davalı ile davacı arasındaki davanında, davalı şirkete tabi olarak aynı mahkemede görülmesi gerekmektedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 85.40 TL harcın istek halinde davalılara iadesine, 26.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.