Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/17145 E. 2014/1373 K. 21.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17145
KARAR NO : 2014/1373
KARAR TARİHİ : 21.01.2014

MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07/06/2012
NUMARASI : 2011/400-2012/127

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı şirket, açılan ihale üzerine davalı Belediye ile 02/03/2011 tarihli sözleşme imzaladıklarını, davalı idareye 3 adet fatura ile toplam 33.717,16 TL tutarında 10+10 opak lamine cam ürününü 01/03/2011 ve 08/03/2011 tarihlerinde teslim ettiklerini, davalının ise teslim edilen malların bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, “sözleşme ile ilgili meşruhatlı isticvap davetiyesi tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davalının duruşmaya gelip beyanda bulunmadığı, böylece sözleşme içeriğini ve altındaki imzayı benimsediği” gerekçesiyle davanın kabulüne, 33.717,16 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %15 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, taraflar arasındaki 2/3/2011 tarihli satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, davacı şirket, sözleşme konusu olan opak lamine cam malzemesini davalıya teslim ettiğini, ancak fatura bedelinin ödenmediğini ileri sürerek takip başlatmış, takibe vaki itiraz üzerine de eldeki davayı açmıştır. Davalı, davaya cevap vermemekle, davada ileri sürülen iddiayı inkar etmiş sayılacağından, davada ispat yükü davacıya aittir. Davacının, satış bedelini talep edebilmesi için sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirdiğini ispat etmesi gereklidir.
Davalı, icra takibine yapmış olduğu itiraz dilekçesinde, sözleşme ilişkisini kabul etmekle birlikte, teslim edilen malların TSE standartlarına uygun olmadığını belirtmiştir. Buna göre taraflar arasındaki ihtilaf, davacı tarafından teslim edilen malzemelerin, sözleşme ve şartnamelere uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece bu konuda inceleme ve değerlendirme yapılmadan, “sözleşme ve imzanın kabul edildiğinden bahisle” yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Dosyada bulunan ve davalı Belediye tarafından davacıya gönderilen 17/3/2011 tarihli yazıda, “ihale konusu olup, idareye teslim edilen opak lamine camların, teknik şartnameye uygun olmadığı, bu durumda sözleşmede belirtilen prosedürün izleneceği” yine 3/5/2011 tarihli yazıda da, “tahlil sonucu uygun çıkmayan malların iki takvim günü içinde yenisi ile değiştirilmesi ve uygun olmayan malların iade alınmasının bildirilmiş olmasına rağmen, söz konusu malların idareye ait depodan teslim alınmadığı, bu nedenle sözleşmenin 35.1.1.a maddesi gereğince feshedildiği” belirtilmiştir. O halde mahkemece, davacının sözleşme gereğince edimini gereği gibi yerine getirip getirmediği, teslim edilen malzemelerin sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olup olmadığı konusunda, gerektiğinde uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulundan, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, yapılacak inceleme ve değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle, temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 21.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.