Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/17080 E. 2014/3601 K. 12.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/17080
KARAR NO : 2014/3601
KARAR TARİHİ : 12.02.2014

MAHKEMESİ : İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2013
NUMARASI : 2009/589-2013/108

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalı şirkette yeminli mali müşavir olarak 2006 yılından 04.12.2008 tarihine kadar görev yaptığını, aralarında imzalanan sözleşmeler gereğince ödenmesi gereken ücretlerin ödenmemesinden dolayı 04.12.2008 tarihinde ihtarname gönderdiğini ancak yine ücretinin ödenmemesi üzerine İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2009/975 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibinde bulunduğunu, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek vaki itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının yapmadığı işlerin bedelini istediğini, hakettiği ücretlerin ödendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 20.07.2012 tarihli bilirkişi raporu da dikkate alınarak İzmir İcra Müdürlüğünün 2009/975 Esas sayılı dosyasında davalının 35.516.33.TL alacağa ve bu alacağa takip tarihinden itibaren %27 ve değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine yönelik takibe itirazının iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendein kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalının, 31.01.2008 tarihli yeminli mali müşavirlik denetim ve tasdik sözleşmesi ile ilgili temyiz itirazı yönünden; Davacı, yeminli mali müşavir olarak 29.01.2007 tarihli tam tasdik sözleşmesinden dolayı 8.415.53.TL, 31.01.2008 tarihli tam tasdik sözleşmesinden dolayı 20.207.00.TL, 11.08.2008 tarihli D.İ.İ.B sözleşmesinden dolayı 6.894.00.TL olmak üzere toplam 35.516.39.TL’ nın ödenmesi için davalıya gönderilen 04.12.2008 tarihli ihtarnameye rağmen bu bedellerin ödenmemesinden dolayı yapılan icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir. Davalı ise, davacıya hakettiği ücretlerin ödendiğini, yapmadığı işler bedelinin ise ödenmediğini savunmuştur. Her ne kadar Mahkemece, hükme esas alınan 20.07.2012 tarihli bilirkişi raporu ve 14.01.2013 tarhli ek raporunda 31.01.2008 tarihli 22.500.00.TL bedelli tam tasdik raporu sözleşmesi ile ilgili olarak sözleşmenin 3. maddesindeki bentler gereğince yeminli mali müşavir tarafından hazırlanacak olan tam tasdik raporunun Vergi Dairesine teslim edilmesine değil, yeminli mali müşavir tarafından şirketin mali yönden yapacağı denetim hizmetine bağlandığı görüşü benimsenerek bu talep yönündeki talebin de kabulüne karar verilmiş ise de; Taraflar arasında imzalanan 31.01.2008 tarihli Yeminli Mali Müşavirlik Denetim ve Tasdik Sözleşmesinin, sona erme başlığını taşıyan 5. maddesinin 3.2. bendine göre “Sözleşmenin herhangi bir biçimde feshi halinde feshin hangi tarihten itibaren geçerli olduğu yukarıdaki esaslara göre belirlenir. Yeminli mali müşavir, feshin geçerli olduğu tarihe kadarki işlemler için tasdik raporu düzenleme zorundadır. Bu süreye ilişkin ücretin ve işle ilgili her türlü harcama ve giderlerin iş sahibi tarafından yeminli mali müşavire ödenmesi zorunludur.” Taraflar arasındaki sözleşmenin 04.12.2008 tarihinde feshedildiği ve davacı yeminli mali müşavir tarafından 2008 yılı tam tasdik raporunun hazırlanmadığı ve ilgili Vergi Dairesine sunulmadığı dosya kapsamı ile sabittir. O halde mahkemece, 31.01.2008 tarihli yeminli mali müşavirlik denetim ve tasdik sözleşmesinin 5.3.2. madde ve bendi ile diğer maddeleri bir bütün halinde değerlendirilerek bu sözleşmeden dolayı davacının ücret isteyip isteyemeyeceği, ücret talep edebilecekse ne kadar isteyebileceği hususunda alanında uzman 3 kişilik bilirkişi kuruluna dosyanın teslimi ile taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık, ayrıntılı ve gerekçeli rapor tanzim edilmesinin sağlanarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.