Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/16693 E. 2014/1562 K. 22.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16693
KARAR NO : 2014/1562
KARAR TARİHİ : 22.01.2014

MAHKEMESİ : Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 27/02/2013
NUMARASI : 2012/727-2013/115

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 22.04.2009 tarihinde dava dışı Z..i A..’ın Gölcük Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefaret Kooperatifinden çektiği krediyi kefil olarak imzaladığını, dava dışı borçlu Z.. A.’ın krediye karşılık ipotek olarak gösterilen arsanın borcu karşılamasına rağmen davalının, hakkında Kocaeli 2. İcra Müdürlüğü’ nün 2010/4188 Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatarak 2011 yılı Mayıs ayından itibaren maaşı üzerine haciz konulmasına sebep olduğunu belirterek maaş haczinin kaldırılarak arsanın satışına karar verilmesi ve icra dosyasına yapılan ödemelerinin yasal faizi ile birlikte tahsiline ve % 40 ‘dan az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya 2013/16693 2014/1562
tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi, Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahi olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olayda, uyuşmazlığa konu kredi, tüketici kredisi niteliğinde olmadığından uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır. Bu duruma göre uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde Mahkemece, ara kararıyla genel mahkeme sıfatıyla bakılarak işin esasının incelenmesi gerekirken tüketici mahkemesi sıfatıyla karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.