Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/16487 E. 2014/17797 K. 05.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16487
KARAR NO : 2014/17797
KARAR TARİHİ : 05.06.2014

MAHKEMESİ : Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2013
NUMARASI : 2012/316-2013/331

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı 01.03.2007 tarihli sözleşme ile davalı şirketten ticari amaçla 5 adet daire satın aldığını, satış bedelinin ödendiğini, kat irtifaklı tapularının devralındığını, sözleşmeye göre dairelerin çevre düzenlemesi, kapalı otopark ve diğer ortak alanlar ile birlikte 2008 yılı Temmuz ayında teslimi kararlaştırıldığı halde teslim edilmediğini, henüz tamamlanmadığını, davalının edimini yerine getirmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, uğranılan zararın 150.000,00 TL’sinin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dairelerin teslim edildiğini, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, dairelerin zımnen kabul edilmiş olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile taleple bağlı kalınarak, 150.000,00 TL. noksan imalat bedelinin, dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, davalı şirketten satın alınan daireler, dairelerin bulunduğu bloklar ve ortak alanlardaki eksik işler nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.Dava konusu dairelerin %40-42 oranında, binanın ortak alanlarının %30 oranında eksik olduğu,sözleşmede taahhüt edilen kapalı otopark ile çevre
düzenlemesinin yapılmadığı, dairelerin sözleşmede öngörülen şekilde tesliminin gerçekleşmediği tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu ile sabittir.
Eksik iş ve ayıp nedeniyle uğranılan zararın tespitinde, doktrinde, “mutlak metod”, “nisbi metod” ve “tazminat metodu” adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan “nisbi metod” olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. (Bkz. 13.HD. T.26.12.1997, E.1997/7580; K.1991/10870) Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, mevcut ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır. Somut olayda da, davacının talep edebileceği miktarın bu metoda göre belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gereklidir. O halde mahkemece bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle, satış tarihi itibariyle sözleşmede taahhüt edildiği gibi kapalı otopark ile çevre düzenlemesi yapılmış ve iskanı alınmış (anahtar teslimi şeklinde teslime hazır) dairelerin rayiç değeri ile, dairelerin halihazır durumundaki hiç yapılmayan ya da eksik yapılan işler nedeniyle rayiç değeri ayrı ayrı belirlenmeli, belirlenecek bu miktarlar birbirine oranlanmalı, tespit edilecek bu oran da satış bedeline uygulanarak, satış bedelinden indirilmesi gereken miktar bu şekilde belirlenmeli ve davacı talebi ile kazanılmış hak da gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan hususlar gözardı edilerek, daire içindeki noksan imalatlar yönünden m2 baz alınarak, ortak alanlar yönünden ise arsa payı dikkate alınarak karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 2.562,00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.