Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/16347 E. 2014/1303 K. 20.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16347
KARAR NO : 2014/1303
KARAR TARİHİ : 20.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 01/12/2011
NUMARASI : 2009/248-2011/1111

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı, ihbar olunan ve davalı A…M.. ve Konf. A.Ş. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, sahibi olduğu 4912 0650 0032 2638 numaralı kredi kartının çalındığını, çalınan kart ile, 07.11.2005 tarihinde davalı H.. Elektronik Ltd Şti’den 1.390,00 TL, 07.11.2005 tarihinde davalı M.. Elektronik Ltd Şti’den 889,00 ve TL, 08.11.2005 tarihinde davalı A.. A.Ş’den 1.148,00 TL tutarında alış veriş yapıldığını ileri sürerek, yapılan harcama bedellerinin işlem tarihinden itibaren işleyecek kredi kartına uygulanan aylık 6.88 faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 1.148,00 TL, 889,00 TL ve 1.390,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren ayrı ayrı işleyecek faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş hüküm davacı, davalı A… A.Ş ve ihbar olunan tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalının temyizine cevap dilekçesi ile hükmü temyiz etmiş olup, davalının temyiz dilekçesi davacıya 12.04.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, katılma yoluyla temyiz dilekçesi ise 24.03.2013 tarihinde verilmiştir. HUMK.nun 433/2 maddesi uyarınca 10 günlük süre geçtikten sonra verilen davacının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-İhbar olunan Yapı Kredi Bankası aleyhine açılmış bir davanın olmadığı ve bu nedenle davada taraf sıfatının da bulunmadığı ayrıca aleyhine bir hüküm de kurulmadığı, ihbar olunanın kararı temyiz etme hakkının olmadığı anlaşılmakla ihbar olunanın temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
3-6100 sayılı HMK.nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK.nun 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu hükümler kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.
Yukarıda sıralanan hukuki olgular ışığında, alacak talebinin davacı yönünden kabul edildiği anlaşılmakta ise de, hüküm fıkrasında davalıların sorumlu olduğu miktar bir başka anlatımla hangi miktardan sorumlu oldukları açıkça yazılı olmadığı, Öyle olunca mahkemece az yukarıda açıklanan yasa hükümleri doğrultusunda, çelişki giderilecek ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, yeniden bir karar verilmesi için çelişkili olarak kurulan hükmün bozulması gerekmiştir.
4-Yukarıda (2) nolu bentde açıklanan bozma nedenine göre bu aşamada davalının sair temyiz itirazlarının incelemesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenle davacının, ikinci bentde açıklanan nedenle ihbar olunan Yapı Kredi Bankasının temyiz itirazlarının reddine, (3) bentte açıklanan nedenlerle kararın hükmü temyiz eden davalı A.. A.Ş. yararına BOZULMASINA, (4) bette açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 20.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.