Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/15789 E. 2014/16309 K. 26.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15789
KARAR NO : 2014/16309
KARAR TARİHİ : 26.05.2014

MAHKEMESİ : Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/01/2013
NUMARASI : 2011/304-2013/8

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat M. A. ile davalı D.. D.. vekili avukat A. Ç.’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı; profesyonel futbolcu temsilcisi olduğunu, davalı kulübün İsveç’in M. F.F kulübünden dava dışı profesyonel futbolcu D. D.’ın kendisinin verdiği hizmetle transferinin sağlandığını, kendisini temsilen yardımcısı H. Ç. ile davalı kulüp arasında 28.07.2009 tarihinde menajerlik ücret anlaşması başlıklı sözleşmenin imzalandığını, yine verdiği hizmet neticesinde davalı ile dava dışı futbolcu arasında 26.08.2009 başlangıç 31.05.2012 bitiş tarihli profesyonel futbolcu sözleşmesinin imzalandığını, davalı kulübün kendisine ödemesi gereken toplam 30.000 Euro’nun ilk taksitini 28.07.2009 tarihinde 10.000 Euro olarak yaptığını ancak 30.10.2010 tarihinde ödenmesi gereken 10.000 Euro’nun ise ödenmediğini, bu nedenle yaptığı icra takibine ise haksız şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek davalının borca itirazının iptali ile takibin 22.761 TL asıl alacak üzerinden devamına, %40 tan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davanın reddini, kötü niyetli icra takibi nedeni ile %40 tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, menajerlik ücretinin dava dışı futbolcunun davalı kulüpte oynayacağı futbol sezonlarına göre kararlaştırıldığı, futbolcu D. D.’ın 2010-2011 sezonunda davalı kulüp ile futbol oynamadığı bu nedenle davacı menajerin de menajerlik ücretine hak kazanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
İncelenen dosya içeriğine göre, davacı ile davalı arasında geçerli bir menajerlik ücret sözleşmesi mevcut olup, sözleşme kapsamında taahhüt edilen hizmetin verilerek, dava dışı futbolcunun transferine dair 26.08.2009 başlangıç 31.05.2012 bitiş tarihli profesyonel futbolcu sözleşmesinin imzalandığı hususunda uyuşmazlık bulunmayıp, esasen bu hususlar mahkemenin de kabulündedir. Uyuşmazlık, menajerlik ücretinin dava dışı futbolcunun davalı kulüpte oynayacağı futbol sezonlarına göre sezon başı ücret olarak mı belirlendiği yoksa ücretin tek kalem olarak belirlenmiş olup, vadelendirme yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya içerisinde mübrez, davalı ile davacı temsilcisi arasında imzalanan 28.07.2009 tarihli sözleşme ile futbolcu David Durmaz’ın Denizli Spor Kulübüne 31.05.2012 tarihine kadar transfer edilmesi ile menajerlik ücret ödemesi olarak 2009-2010 sezonu için 10.000 Euro, 2010-2011 sezonu için 10.000 Euro, 2011-2012 sezonu için 10.000 Euro’nun 30.10.2011 tarihinde ödeneceğinin kararlaştırılarak toplam ödememin 30.000 Euro olduğunun hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, sözleşme metnindeki ücrete ilişkin ifadelerin, menajerlik ücretinin dava dışı futbolcunun davalı kulüpte oynayacağı futbol sezonlarına göre sezon başı ücret olarak kararlaştırıldığı, futbolcu D. D.’ın 2010-2011 sezonunda davalı kulüpte futbol oynamadığı bu nedenle davacı menajerin de 30.10.2010 tarihinde ödenmesi gereken menajerlik ücretine hak kazanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmakta ise de, sözleşmedeki bu ifade biçiminin, “davacının ücretinin sezonluk olarak belirlendiği” şeklinde yorumlanmasına olanak bulunmamaktadır.
Zira B.K. 19. maddesinde de açıkça ifade edildiği üzere; sözleşmenin şekil ve şartları belirlenirken akitte yer alan sözlere değil, tarafların gerçek iradelerinin ne olduğuna bakılmak gerekmektedir. Taraflar arasında B.K.madde 520 gereğince geçerli bir Simsarlık sözleşmesi olup, simsar’ın yaptığı çalışmanın akte dönüşmesi halinde ücret talep edebileceği de izahtan varestedir. Davacının dava dışı futbolcunun edimini taahhüt borcu bulunmadığı gibi dava dışı futbolcu ile davalı kulüp arasındaki sözleşmenin, dosya içinde mübrez TFF Tahkim Kuruluna ait 03.02.2011 tarih ve 2011/29 Karar sayılı kararı ile davalı kulübün kusuru ile feshedildiği de anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca taraflar arasında tanzim edilen 28.07.2009 tarihli sözleşmedeki ücrete ilişkin belirlemenin “sezonluk alacağa” değil, davacının ücretinin ödenmesi noktasında bir vadelendirmeye ilişkin olduğu kabul edilerek, sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken sözleşmenin yorumunda yanılgıya düşülerek, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenle, davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 26.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.