YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15501
KARAR NO : 2014/5401
KARAR TARİHİ : 27.02.2014
MAHKEMESİ : Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/03/2010
NUMARASI : 2008/351-2010/133
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı ESKİ Genel Müdürlüğünce yürütülmekte olan Erzurum içme suyu isale hattı,arıtma tesisi ana besleme hatları ve depo yapımı projesinin finansmanı için İ.. Bankası olan S.. E.. B.. AB(SEB)’den 8.517.000 Dolar tutarlı ihracat kredisi sağlanarak,davalı Hazine ile SEB arasında 5.9.2003 tarihli Kredi Sözleşmesi imzalandığını,bu kredi sözleşmesi kapsamında alınan kredinin 12.12.2003 tarihli İkraz Sözleşmesi ile davalıdan devraldığını,krediyi sağlayan yabancı bankanın projede kullanılacak malzeme ve ekipmanı kendi ülkesi firmasından temin edilmesi şartını koştuğunu,bu şart kabul edilerek sözleşme imzalandığını yine ikraz sözleşmesi uyarınca 20.11.2003 tarihinde Z.. B.. E.. Ş..ile sözleşme imzalandığını,kredi sözleşmesi kapsamında kullanılan 4.202.008,85 Dolarlık ihracat kredisinden kullanılan 962.172,80 Dolarlık kısım için kredi ve ikraz anlaşması kapsamında idarece teyit verildiğini ancak bakiye 3.239.836,05 Dolarlık mal ve malzeme için hiçbir şekilde teyit alınmadan kredi kullanımı yapılarak esasen teslim almadığı ve projede kullanılmayan mallar için ödeme yapmak zorunda bırakıldığını,İkraz Anlaşmasının 4.03 maddesine göre kullanımların düzenli olarak bildirilmemesi halinde hazine tarafından müteakip kullanımların durdurulacağına ilişkin madde hükmüne uygun davranılmadığını,hem kredi sözleşmesi hem de ikraz sözleşmesinin tarafı olan davalının gerekli tedbirleri almadığı ve davacının zarara uğramaması için özen ve koruma yükümlülüğünü yerine getirmeyerek idarenin mağduriyetine sebebiyet verildiği belirtilerek ,bakiye 3.239.836,05 Dolarlık kredi kullanımdan dolayı borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, görev,husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak ödemeyi yapan ve malları teslim etmeyen kişi ve kuruluşlara karşı dava açılması gerektiği,davacının kullanımları düzenli bildirme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece ,davanın kabulü ile 3.239.836,05 Dolar tutarındaki malzemelerin teyidi yapılmadan kredi kullanımından dolayı davacının borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyanın incelenmesinde; davalı ESKİ tarafından yürütülen Erzurum İçme Suyu Projesinin gerçekleştirilmesi amacıyla 2002 yılında uluslararası kredili ihaleye çıkıldığı,dava dışı Tekser-Yapısal Ortak Girişimi ile sözleşme imzalandığı,projenin finansmanı amacıyla 29.767.320 Dolar tutarlı kredi sağlandığı,krediler ile ilgili anlaşmaların davalı Hazine Müsteşarlığınca borçlu sıfatı ile imzalandığı ve bu sözleşmelerin 30.9.2003 tarihli ve 2003/6233 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanarak yürürlüğe girdiği,bu kredinin 8.517.000 Dolarlık kısmının İ.. B..SEB’den temin edildiği,davalı ile SEB arasında 5.9.2003 tarihli Kredi Anlaşmasının imzalandığı,bu kredi anlaşması ile temin edilen kredinin 4749 sayılı kanun hükümleri çerçevesinde 12.12.2003 tarihli İkraz Sözleşmesi ile davacıya devredildiği,projede kullanılacak malzemelerin İ.. Firmasından temin edilmesi şartı nedeniyle malzemelerin temini için İsveç Firması ABS Pumps AB Möldal ile dava dışı T..-Y.. O.. Girişiminin sözleşme imzaladığı,kullanılan malzemelerin teyidi yapılmadan teslim alınmış gibi,Kredi Sözleşmesi’ndeki Avanslar başlıklı 2.1 maddesi hükmü nedeniyle İ.. B.. SEB’in ödemeyi doğrudan İ.. Firmasına yaptığı,İ.. Firması tarafından malzemelere ilişkin faturaların ise Kredi Anlaşması 5.6.Avanslar başlıklı kısım (a)bendinde yazılı “Alıcıya yönelik fatura” düzenlenmesi şartına aykırı olarak T..-Y..Ortak Girişimi adına düzenlendiği,bu suretle 4.118.816,85 Dolarlık kullanımın 26.12.2005 itibarıyla yapıldığı,davalı hazine ile davacı arasındaki yazışma süreci sonunda 5.4.2006 günlü yazı ile kredi sürelerinin uzatılmamasına karar verildiği anlaşılmaktadır.Bu aşamadan sonra ise;Davacı ESKİ, Tekser-Yapısal Ortak Girişimi ile sözleşmesini 10.7.2006 itibarıyla feshi nedeniyle yüklenici firma ile aralarında karşılıklı alacak ve tazminat davalarının açıldığı,yüklenici firma hakkındaki suç duyurusu üzerine yapılan soruşturma sonucunda ,malzemeler için ödemenin yükleniciye yapılmaması gerekçe gösterilerek 18.7.2007 tarihinde takipsizlik kararı verildiği,İ.. Bankası SEB tarafından yapılan 3.9.2007 tarihli bildirimde dava konusu bedelin karşılığı olan malzemelerin İ.. Firması tarafından bir depoda rehin tutulduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır.
Davalı ile dava dışı İ.. B.. SEB arasında imzalanan 5.9.2003 günlü Kredi Anlaşmasının incelenmesinde “ Tanımlar” başlıklı kısımda; İ.. B.. SEB (Alacaklı),Davalı Hazine (Borçlu), davacı ESKİ (Alıcı), T..-Y..Ortak Girişimi (Yüklenici), Proje(Erzurum İçme Suyu Projesi), ABS P.. AB M.. (Malzemeleri temin edecek İ.. Firması) olarak belirtildikten sonra (C) bendinde “Alacaklı, İ.. Sözleşmesi (Yüklenici ile ABS P.. AB M.. arasında yapılan 18.9.2002 günlü sözleşme)kapsamında alınacak mal ve hizmetlerin bedelinin % 85’ini finanse edecek şekilde 8.517.000 Dolara kadar ihracat kredisi kapsamında Borçluya,Alıcıya devredilmek üzere bir kredi sağlamaya hazırdır.” şeklinde düzenleme yapılarak kredinin ne amaçla verildiği belirtildikten sonra bu Kredi Sözleşmesi ile bağlantılı taraflara ve bu tarafların imzaladığı sözleşmelere de atıf yapılmıştır.Yine “Birlikte Sözleşmeler” başlığı altında İsveç Sözleşmesi ile Borçlu ile Yüklenici arasında projenin yapımı ve tamamlanmasını kapsayan imzalanmış ve imzalanacak olan sözleşmeler Kredi Sözleşmesinin ayrılmaz bir parçası haline getirilmiştir.Yine Kreditörün ödeme yapması için ön şart olarak Kredi Sözleşmesinin 3.maddesi(iii) bendinde kredi akışının devamı için”Sözleşmelerden hiçbirinin fesih yada iptal edilmemiş olması”(iv) bendinde ise ”Kredi ödemelerinin durdurulmadığı konusunda tatmin olması” şeklinde düzenleme yapılmıştır.Davacı ile davalı arasında imzalanan İkraz Anlaşmasının 4.02 maddesi hükmünde ise,” 5.9.2003 tarihli Kredi Anlaşması’nın tüm hükümleri bu ikraz anlaşmasının ayrılmaz parçasıdır.”düzenlemesi yer almıştır.Tüm bu açıklamalar ışığında,Kredi Anlaşması,İkraz Anlaşması,İsveç sözleşmesi,davacının yüklenici ile imzaladığı sözleşmeler birbirlerine atıf yapılan birbirleriyle bağlantılı sözleşmeler olup dava konusu olayın çözümünde tüm bu sözleşmelerin birlikte değerlendirilmesi kaçınılmaz bir zorunluluktur.
Mahkemece,hukukçu ve mali müşavir bilirkişiden alınan 18.8.2009 tarih havaleli bilirkişi raporunda ,tüm bu sayılı sözleşmeler ve birbirleriyle aralarındaki bağlantı gözetilmeksizin ikraz sözleşmesi öne çıkartılarak değerlendirme yapılmıştır.Ayrıca dosyanın bilirkişi incelemesine gönderildiği tarihte tarafların delilleri arasında gösterilen,yüklenici firma hakkındaki takipsizlik kararı dosyası,İsveç Sözleşmesi,yüklenici ile davacı arasındaki projenin yapımına ilişkin sözleşme,projenin finansmanına ilişkin N.. Bankasından alınan krediye ilişkin sözleşme ile bu sözleşmenin tadili sözleşmesi ve davacı ile T…-Y… O.. G… arasında ihalenin feshi nedeniyle karşılıklı açılan (2006/313-2006/247-2005/324 esas sayılı dava dosyaları)dosyada yer almamaktadır.Dairenin 11.2.2013 günlü geri çevirme ilamında yazılı eksik evrakla ilgili olarak (c)bendinde geçen “ İ..Sözleşmesi” nin ikmaline ilişkin geri çevirme gereği yerine getirilmemiş,sair bentlerdeki eksik evrak tamamlanmıştır.
Buna göre mahkemece yapılacak iş,öncelikle “İ.. Sözleşmesi” ve davacı ile yüklenici arasında açılan karşılıklı dava dosyaları getirtilerek ayrıca dava konusu pompaların akibetinin ne olduğu,nerede olduğu hususları da araştırılarak,aralarında dış krediler konusunda uzman,mevzuatı bilen bilirkişinin de bulunduğu yeni bir heyet oluşturularak az yukarıda açıklanan hususları,4749 sayılı kanun hükümleri de gözetilerek taraf ve yargı denetimine elverişli rapor alınması gerekirken yazılı şekilde taraf delilleri toplanmadan eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA,2.bentte açıklanan nedene davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.