Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/14510 E. 2014/12777 K. 22.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14510
KARAR NO : 2014/12777
KARAR TARİHİ : 22.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara 6. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2013
NUMARASI : 2012/30-2013/692

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalıdan bir taşınmaz satın aldığını, alınan bağımsız bölümün eksik ve ayıplı olarak imal edildiğini, taşınmazın karşısında bulunan ve yeşil alan olarak projelendirilen kısma ilave blok yapıldığını ve bu yapılan bloklar nedeniyle dairenin değerinin düştüğünü ileri sürerek dairedeki değer düşüklüğü ile eksik ve ayıplı imalat nedeniyle oluşan zararının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu hususlara ilişkin yasal süre içinde yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığını, vaziyet planında görülmeyen bloğun kamuya yapılan bedelsiz terkler sonucu ortaya çıkan emsal artışı nedeniyle diğer blokların görüş açısını değiştirmeyecek şekilde yapıldığını, plan değişikliği yapılmasına ilişkin verilen yetki kapsamında sözleşmeye uygun olarak işlem yaptıklarını ve ayıplı imalat bulunmadığını savunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bağımsız bölümde ve ortak alanlardaki eksik ve ayıplı imalat yapıldığı ve ilave bloklar eklenmesi nedeniyle değer düşüklüğü oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalıdan satın aldığı bağımsız bölümün eksik ve ayıplı imal edildiği ve dairenin bulunduğu sitenin vaziyet planında yeşil alan olarak projelendirilen kısmına yeni blok inşa edilmesi nedeniyle değer kaybı oluştuğu iddiasıyla eldeki davayı açmıştır.
4077 sayılı Kanunun 4.maddesinin 2.fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz
onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Yasada öngörülen 30 günlük süre içinde davalı satıcıya ihbar edilmeyen açık ayıplara ilişkin dava açılamaz.
Davacının, davalı tarafından Örencik toplu konut projesi kapsamında inşa edilen taşınmazı yapılan 19.09.2007 tarihli sözleşme ile satın aldığı, taşınmazın davacıya 10.10.2009 tarihli teslim tutanağı ile teslim edildiği ve tutanakta eksik ve ayıplı olduğu iddia edilen hususlara ilişkin olarak hiçbir ihtirazı kayıt konulmadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazın bulunduğu alana ilişkin vaziyet planında yeşil alan olarak projelendirilen kısma davalı tarafından bina yapılmasına ilişkin hususun, davacının satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerini düşüren açık ayıp niteliğinde olduğu ve aynı şekilde dava konusu edilen ve ayıplı ve eksik imalat olarak nitelendirilen hususların niteliği gözetildiğinde hepsinin açık ayıp olduğu anlaşılmaktadır. Açık ayıp olduğu anlaşılan hususların bilirkişiler tarafından gizli ayıp ve eksik imalat olarak nitelendirilmesi doğru olmayıp sonuca etkili değildir. Davalı tarafından dava konusu bu ayıpları gizlemek için herhangi bir hileye başvurulmadığı gibi davacının da bu ayıplardan bağımsız bölümü teslim aldığı tarihte kolayca bilgi sahibi olacağı kuşkusuzdur. Davacının teslim aldığı bağımsız bölüm nedeniyle iddia ettiği ayıpların tümü yönünden 4077 sayılı Kanun’un 4.maddesi gereğince malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde ayıp ihbarında bulunmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca; mahkemece, yeşil alan olarak projelendirilen kısma blok yapılması ile dairedeki ayıp ve eksik imalatların açık ayıp nitelğinde olduğu ve TKHK’na göre süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gözetilerek bu kalem istekler yönüden talebin reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.