Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/13391 E. 2014/2072 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13391
KARAR NO : 2014/2072
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

MAHKEMESİ : Kayseri Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 23/11/2012
NUMARASI : 2012/46-2012/386

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankadan dövize endeksli konut kredisi kullandığını, kur artışına dayalı olarak ödemelerinin aşırı arttığını ve işlem temelinin çöktüğünü, B.K 138. madde uyarınca hakimin sözleşmeye müdahalesi ile sözleşmenin uyarlanarak öncelikle sözleşmenin geçersizliğinin karar altına alınarak ödenen taksitlerin iadesine ya da ödeyeceği taksitlerden mahsubuna, sözleşmenin geçerliliğine karar verildiği takdirde ise toplam borç miktarının sözleşme tarihindeki JPY kuru üzerinden belirlenerek kurun sabitlenmesine, bundan sonraki taksitlerin ve geri ödeme planının belirlenmesini kur üzerinden yapılan hesaplama sonunda fazladan ödenen taksit miktarlarının iadesine veya ödenecek taksitlerin mahsubuna ve kendisinden haksız şekilde tahsil edilen dosya masraf bedelinin iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacıdan sözleşme sırasında haksız şart olarak tahsil edilen toplam 2.090,00 TL alacağın davalıdan tahsiline, masrafa ilişkin diğer taleplerinin reddine, sözleşmenin geçersizliğine, iade ve uyarlamaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm, her iki tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm,
davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı eldeki dava ile dosya masrafı olarak kendisinden tahsil edilen 2.090 TL nin davalıdan tahsilini istemiş olup, mahkemece kredi sözleşmesi kapsamında yapılan hayat ve konut sigortasına ilişkin hükümlerin ve bu kapsamda alınan sigorta priminin davacıdan tahsil edilmesinin tüketici aleyhine haksız şart oluşturduğu gerekçesiyle bu kısma ilişkin talebin kabulüne karar verildiği anlaşılmakta ise de, bir sözleşme hükmünün haksız şart olarak kabulü için gerekli bulunan açık ve haksız oransızlık unsurunun gerçekleşen somut olayda bulunmadığı anlaşılmaktadır, zira sözleşmenin bir hükmünün, tüketicinin bir menfaatini ihlâl etmekle birlikte, ona önemli avantajlar da sağladığı anlaşılıyor ise artık bu kaydın tüketicinin zararına olduğunu söylemek olanaklı değildir. Davacı bankanın kredi borçlusuna hayat sigortası ve sözleşme ile ipotek alınan konuta sigorta yaptırmasındaki asıl amacının, kredi borcunu teminat altına almak olduğu ve anılan sigortalar ile kredi borçlusunun belli bir prim ödeme borcu altına girdiği anlaşılmakla birlikte, sigortası kapsamına alınmasında davacı sigortalının da bir menfaatinin olduğu açıktır. Hal böyle olunca, sözleşme kapsamında davacıdan tahsil edilen sigorta primlerine ilişkin kayıtların haksız şart niteliğinde olduğu gerekçesiyle ödenen primlerin davalıdan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır, BOZMA nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davacının tüm, davalının 2.bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 27.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.