Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/13363 E. 2014/14653 K. 06.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13363
KARAR NO : 2014/14653
KARAR TARİHİ : 06.05.2014

MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2013
NUMARASI : 2011/627-2013/128

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat S. U. ile davalı vekili avukat M.Ş.’ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının avukatı olarak Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/932 esas ve Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/1015 esas sayılı ortaklığın giderilmesi davalarını takip ettiğini, Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan davada, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verildiğini, ancak verilen kararın henüz kesinleşmediğini, Ankara 5.Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan davada ise davanın kabul edilip, satış işlemlerine başlandığını, ancak ihtara rağmen gerekli masrafların verilmediğini, vekalet görevini yapamaz hale geldiğinden istifa etmek zorunda kaldığını, vekalet ücretlerinin ise ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 10.000,00 TL ücret alacağının, 05/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, istifanın haksız olduğunu, davalıya vekalet ücretinin ödendiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, “istifanın haklı olduğu, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığından, davacının takip ettiği ortaklığın giderilmesi davaları nedeniyle maktu ücret talep edebileceği” kabul edilerek, davanın kısmen kabulüne, 1.645,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacıya ödenmesi gereken vekalet ücreti miktarının 3.645,00 TL olduğu belirlenmişse de, “Belgedir” başlıklı ödeme makbuzunda vekalet ücreti olarak ödenen 2.000,00 TL’nin mahsubundan sonra kalan miktar olan 1.645,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği belirtilmiş, mahkemece de bu miktar üzerinden hüküm kurulmuştur.
Davalı tarafından sunulan ve davacı avukat adına imzalandığı görülen “Belgedir” başlıklı tarihsiz fotokopi niteliğindeki belgede, “2.000,00 TL vekalet ücretinin davalı İ.. A..’den alındığı” yazılı ise de, davacı 14.2.2012, 23.3.2012 ve 25.6.2012 tarihli dilekçelerinde, “belgenin fotokopi niteliğinde olduğunu, sunulan fotokopiyi kabul etmemekle birlikte, aslına uygunluğunun tespiti bakımından yazının aslı varsa ibraz edilmesi gerektiğini” ileri sürmüş, yine bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içeren 4.3.2013 tarihli dilekçesinde de, belge aslının ibraz edilmesi gerektiğini tekrar ederek, fotokopi belgeye değer izafe edilemeyeceğini belirtmiştir. O halde, fotokopisi sunulan söz konusu ödeme belgesine davacı tarafından itiraz edildiğine göre mahkemece öncelikle, belge aslının ibraz edilmesi için davalıya süre verilmeli, belge aslının ibrazı halinde, davacıdan belge ve imzaya karşı itirazı olup olmadığı sorularak, imzanın kabulü halinde şimdiki gibi, aksi halde ise, imzanın davacıya ait olup olmadığı konusunda yapılacak bilirkişi incelemesi sonucuna göre, söz konusu ödemenin ücret alacağından mahsup edilip edilmeyeceğine karar verilmelidir. Açıklanan hususlar göz ardı edilerek, kabul edilmeyen fotokopi niteliğindeki ödeme belgesine göre, eksik inceleme ile ücret alacağından mahsup yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: 1. bent gereğince, davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü yazılan 35,50 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 6.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.