Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/11988 E. 2013/24855 K. 08.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11988
KARAR NO : 2013/24855
KARAR TARİHİ : 08.10.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı banka, davalının … kartı üyelik sözleşmesi yapan üçüncü kişinin harcamalarına … verdiğini, sözleşme gereğince verilen … kartı borcunun ödenmediğini, davalının borcun tamamından kefil olarak sorumlu olduğunu ve yapılan … takibine yaptığı itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve … inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, okuma yazmasının bulunmadığını, kimseye kefil olmadığını, kefil kabul edilse bile kefalet limitinin 750.00 TL olduğunu ve borçtan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddine dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı kanunu 10/3.maddenin, son cümlesi, “Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, … veren asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez.” hükmünü getirmiştir. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup adi yada müteselsil kefil ayrımı yapılmamıştır. Emredici hükümlerin mahkemece re’sen dikkate alınması zorunludur. Alacaklı asıl borçluya başvurup alacağını tahsil edemediği takdirde kefile başvurup alacağının tahsilini isteyebilecektir.
Somut olayda, davacı banka, asıl borçlu ve kefil ola
davalılar aleyhine birlikte … takibi yapmıştır. Anılan kanun maddesi gereğince, davacı bankanın davalı kefilden henüz alacağını talep etme hakkı yasal olarak doğmamıştır. Açıklanan bu nedenlerle mahkemece, davalı kefilin takibe yaptığı itirazın haklı olduğu dikkate alınarak davacının açmış olduğu itirazın iptali davasının davalı kefil yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA,peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 8.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.