Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/10988 E. 2014/11118 K. 10.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10988
KARAR NO : 2014/11118
KARAR TARİHİ : 10.04.2014

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat S… S.. geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, davalı ile imzalanan 24.03.1999 tarihli sözleşmesi ve 08.06.2001 tarihli ek sözleşme ile dava dışı S.S H.. Konut Yapı Kooperatifi tarafından yapılacak olan davalıya ait E..blok …katı satın aldığını, 25.03.1999 tarihinde tapu devrinin yapıldığını, sözleşmedeki edimlerini yerine getirmesine rağmen dairenin sözleşmede kararlaştırılan tarihte teslim edilmediğini, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/12 Değişik iş sayılı dosyası ile tespit yaptırdığını, dava konusu dairede üçüncü şahsın ikamet ettiğinin tespit edildiğini, davalıya gönderilen ihtarnameden sonuç alınamadığını ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 27.487 TL kira bedeli ile sözleşmede kararlaştırılan 74.771 TL cezai şart olmak üzere toplam 102.258 TL’nin yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, arsa payından bir daireye isabet eden 14/1620 hissesini dava dışı B.. Ü..e 30.09.1998 tarihinde tapudan sattığını, daha sonra 25.03.1999 tarihinde yine bir daireye isabet eden 16/1610 hissesini de davalıya tapuda sattığını, davalı ile aralarında düzenlenen sözleşmelere göre B.. Ü..e sattığı E.. Blok .. katı … davalıya satmış göründüğünü, tapu hissesinin devri itibariyle esas kastedilenin E.. Blok … kat değil, E.. Blok… kat olduğunu, sadece inşaat krokisi itibariyle adlandırılan daire satış
taahhüdünde yanılmasının doğal olduğunu, E.. Blok . kat dairenin ise diğer daireler gibi halen kooperatifçe yapımının devam ettiğini, davacının talebini dava dışı SS. H.. Yapı Konut Kooperatifi’ne yöneltmesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerde tarafların kullandıkları ifadelere değil Borçlar Kanunu’nun 18. maddesi gereğice hakiki ve müşterek gayelerine bakmak gerektiği, davalının hissesini davacıya devretmekle artık davacının SS. Hanedan Konut Yapı Kooperatifi üyesi olduğu, inşaatı gerçekte … taahhüt etse de üye sıfatını kazanan davacı bakımından inşaat yapımını kooperatifin aldığı aidat ödemeleri karşılığında sağlayacağı, bu durumda sözleşmede hukuki sorumluluğun kooperatife düştüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş: hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı arsa sahibi ve diğer arsa sahipleri ile dava dışı SS. H.. …ı Kooperatifi arasında 23.06.1995 tarihli eser sözleşmesi imzalanmış olup, davalı 24.03.1999 tarihli “Teminat Sözleşmesi” başlıklı adi yazılı sözleşme ile dava konusu taşınmaz üzerinde inşaatı devam eden kendisine ait bağımsız bölüm hisselerinden bir adedini davacıya satmış ve 25.03.1999 tarihinde tapuda hissesini devretmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 08.06.2001 tarihli “Ek ve Değişik Sözleşmedir” başlıklı sözleşmede, davalıya düşen ve sözleşme ekindeki krokide gösterilen E-.. blok … katın davacıya satıldığı belirtilmiştir. Adı geçen sözleşmeler davacı ile davalı arasında akdedilmiş olup, her iki taraf için hak ve yükümlülükler içermektedir. Sözleşmeler adi yazılı şekilde yapılmış olup geçersiz ise de alım satımın tek daireye ilişkin olduğu tarafların iradelerinin bu hususta birleştiği tapu devrinin gerçekleşmesi sebebiyle geçerli hale geldikleri anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazın dava dışı Kooperatif tarafından inşa edilecek olması tarafların sözleşmedeki edimlerini yerine getirme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Dava dışı Kooperatif sözleşmelerin tarafı değildir. Dosya kapsamına göre davalı da kooperatif üyesi değil, arsa sahibidir. Davacı, akidi olan davalıdan her zaman sözleşme hükümleri kapsamında talepte bulunabilir. Hal böyle olunca mahkemece, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri çerçevesinde davalının edimlerini yerine getirip getirmediği araştırılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken davalının hissesini davacıya devretmekle artık davacının …t Yapı Kooperatifi üyesi olduğu, bu durumda sözleşmedeki hukuki sorumluluğun kooperatife düştüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 24,30 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.