Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/10924 E. 2013/23366 K. 30.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10924
KARAR NO : 2013/23366
KARAR TARİHİ : 30.09.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı ile yapılan sözleşme kapsamında davalının kullandığı kredi kartı borcunu ödemediğini, bu nedenle davalı hakkında icra takibi yaptıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalıya yapılan tebligata rağmen duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi vermemiştir.
Mahkemece bilirkişi raporundaki tespitlere göre davalının borcunun ödediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kredi kartı sözleşmesinden doğan borcun tahsiline yönelik yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı, davalı ile yapılan kredi kartı sözleşmesine göre davalıya kredi kartı verildiği, davalı tarafından bu kredi kartıyla yapılan harcama bedellerinin ödenmediği iddia edilmiştir. Davalı tarafından yargılama kapsamında dosyaya herhangi bir savunma dilekçesi sunulmadığı gibi ödemeye ilişkin herhangi bir belgede ibraz edilmemiştir. Mahkemece, dava konusu kredi kartı harcamalarına ilişkin davacı bankanın sunduğu 23 adet hesap bildirim cetvelleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre, 05.08.2009 tarihli son hesap bildirim cetvelinde hesap bakiyesinin ve asgari ödeme miktarının (0, 00 TL) yazılı olduğu ve bu kayıtlara göre davalının her hangi bir borcunun kalmadığı
tespit edilmiştir. Davacı tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilerek, hesap ekstrelerinde görülen işlemlerin davalı tarafından yapılan bir tahsilat anlamına gelmediğini, bankanın iç işleyişi kapsamında temerrüde düşen hesapların yasal takip hesabına aktarılması nedeniyle mevcut hesabı kapatmasına dönük otomatik bir işlem olduğunu iddia etmiştir. Mahkemece bu yönde ek bilirkişi raporu alınmış ise de, rapor içeriği itibariyle davacının itirazlarını karşılar mahiyette teknik bilgiye ve yeterli bir incelemeye dayanmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece mali müşavir ile bankacılık ve bilişim alanında uzman bilirkişilerinde yer aldığı bilirkişi heyeti oluşturularak davacının itirazları doğrultusunda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, 30.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.