Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/10794 E. 2014/10736 K. 08.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10794
KARAR NO : 2014/10736
KARAR TARİHİ : 08.04.2014

MAHKEMESİ : Tekirdağ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2012
NUMARASI : 2010/563-2012/524

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı Trakya Elekt. Dağ. A.Ş vekili avukat Hüseyin Yılmaz ile davacı asil G.. K.. ile vekili avukat B..O..’nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı kurumun vekili olarak dava ve icra dosyalarını takip ettiğini, ancak davalı tarafından 21.5.2007 tarihinde dosyaların kendisinden alındığını, sözleşmenin de feshedildiğini, gerek sözleşme gerekse yasa gereğince ödenmesi gereken vekalet ücretlerinin ise ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, ücret alacaklarından şimdilik 10.000,00 TL’lik kısmının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 16.3.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile alacağına dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını talep etmiş, iş bu dava ile birleştirilen dava ile de, 412.418,52 TL ücret alacağının asıl dava tarihi olan 2.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, taraflar arasındaki sözleşmenin 7/b maddesine göre davacıya 16.4.2007 tarihli yazı ile fesih ihbarının yapıldığını, ihbarın tebliğinden itibaren 30 gün sonra geçerli olacak şekilde vekalet akdinin tek taraflı olarak feshedildiğini, feshin haksız fesih niteliğinde olmadığını, davacıya sözleşme gereğince hak etmiş olduğu vekalet ücretlerinin de ödendiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
2013/10794-2014/10736
Mahkemece, 10.4.2012 tarihli bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle, “sözleşmenin Avukatlık Kanunu hükümlerine göre geçersiz olduğu, bu nedenle davacının vekalet ücretlerinin Avukatlık Kanununun ilgili maddelerine ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenmesi gerektiği” belirtilerek, asıl ve birleşen davaların kabulüne, 422.418,52 TL’nin, 10.000,00 TL’lik kısmının dava tarihi olan 22.12.2010 tarihinden itibaren, 412.418,52 TL’lik kısının ise birleşen dava tarihi olan 13.4.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar veriliş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl ve birleşen dava, taraflar arasındaki hizmet hukuk müşavirliği sözleşmesinin feshedilmiş olması nedeniyle davacı avukat tarafından açılan vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki vekalet sözleşmesinin 3. maddesinde davacı avukata, hukuk davaları ve icra takipleri için gecikme zammı hariç işin verilişindeki asıl alacak üzerinden, işin veriliş tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Ücret Tarifesine göre ücret ödeneceği, ücretin tamamının davalarda karar kesinleştikten, icralarda ise asıl alacağın tüm ferileriyle birlikte tamamen tahsil olunduktan sonra ödeneceği, ceza davaları için ayrıca ücret ödenmeyeceği, mahkemelerce ve icra daireleri tarafından tahakkuk ettirilen ve borçludan tahsil edilen vekalet ücretinin %70’inin avukata ödeneceği, %30’unun şirkete bırakılacağı, sözleşmenin 7.maddesinin a fıkrasında, sözleşmenin süresinin 1 yıl olduğu, tarafların sürenin bitim tarihinden bir ay önce yazılı şekilde ihbarda bulunmadıkları takdirde sözleşmenin aynı şartlarla bir yıl uzatılmış sayılacağı, b fıkrasında ise, sözleşmenin, yazılı ihbarın tebliği tarihinden itibaren bir ay sonra geçerli olmak üzere taraflarca her zaman feshedilebileceği, gerek bu durumda gerekse akit süresinin bitmesi durumunda avukat tarafından kanuni süreler dikkate alınarak hak kaybına sebebiyet verilmeksizin üzerindeki işlerin bir rapor ekinde ve tutanağa bağlanarak Teiaş Hukuk Müşavirliğine teslim edileceği kararlaştırılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme, hizmet hukuk müşavirliği niteliğinde bir sözleşme olup geçerlidir. Sözleşme ile belirlenen ücretin, Avukatlık Kanununa aykırı olduğu da kabul edilemez. O halde dava konusu ihtilafın, tarafların serbest iradeleri ile yaptıkları ve geçerli olan bu sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Sözleşmenin az yukarda değinilen hükümlerine göre, her iki tarafın, yazılı ihbarın tebliği tarihinden bir ay sonra geçerli olmak üzere sözleşmeyi her zaman feshedebilecekleri
kararlaştırıldığına göre, davalı tarafından 16.4.2007 tarihli yazı ile sözleşmenin 7/b maddesi gereğince sözleşmenin feshedildiğinin bildirilmesi, sonuçlarını bir ay sonra doğuracak feshi ihbar niteliğindedir. Sözleşmenin bu maddeye göre feshedilmesi, haksız fesih sayılamayacağı gibi, Avukatlık Kanununda düzenlenen haksız azlin sonuçlarını da doğurmaz. O halde mahkemece, sözleşmenin feshedildiği, feshi ihbarın tebliği tarihinden bir ay sonraki tarih itibariyle davalı avukatın sözleşmenin az yukarda belirtilen maddeleri gereğince hak etmiş olduğu vekalet ücreti miktarları tespit edilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, sözleşmenin geçersiz olduğundan bahisle Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre ücret hesabı yapan 10.4.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın, davalı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 4.556.30 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 8.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.