Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2012/8545 E. 2013/3249 K. 13.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8545
KARAR NO : 2013/3249
KARAR TARİHİ : 13.02.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı şirket ile arasında 15.08.2007 tarihli 1 yıl süreli ve aylık 2.000,00 TL + KDV ücret karşılığı avukatlık ücret sözleşmesi düzenlendiğini, ödeme güçlüğü gerekçesiyle 4 ay ücret ödenmediğini, 24.01.2008 tarihinde sadece 3.193,00 TL ödeme yapıldığını,davalının kendisinin muvafakatini almadan dosyalara başka bir avukat tayin etmek sureti ile dosyalarıda imza karşılığı alarak 08.05.2008 tarihinde azlettiğini, sözleşmenin 2. paragrafındaki ” aylık ücretin bir yıl içinde üç kez zamanında ödenmemesi veya iki aylık ücretin ödenmemesinin sözleşmenin feshi sebebi olacağı ve avukatın sözleşmeyi feshiyle sözleşme sonuna kadar olan aylık ücretlerin muacceliyet kazanacağına ” dair hükmü uyarınca davalı şirket hakkında … 12.İcra Müdürlüğü’nün 2008/8748 sayılı dosyası ile bakiye alacak 27.068,00 TL’nin tahsili için yapılan takibe, itiraz edilmesi sonucu takibin durduğunu, davalının itirazının haksız olduğundan itirazının iptaline, takibin devamına ve %40 tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının yapılan sözleşme gereğince avukatlık görevini ifa ederken dosyaları takipsiz bıraktığını, yanlış ve yetkisiz mahkemelerde dava açmak Sureti ile zarara uğrattığını, bilgilendirme yapmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, itirazının 16.407,00 TL asıl alacak ile 325,98 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.732,98 TL üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, takip tarihi olan 17.04.2008 den itibaren asıl alacak miktarı olan 16.407,00 TL üzerinden yasal faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki benden kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Taraflar arasında düzenlenen 15.08.2007 tarihli ücret sözleşmesinin “Ücret” başlığı altında, iş sahibi tarafından avukata aylık 2.000,00 TL net avukatlık ücreti ile % 18 KDV ödeneceği, ödemelerin takip eden ayın en geç ikinci haftası içinde yapılacağı, aylık ücretin bir yıl içinde üç kez zamanında ödenmemesi ya da iki aylık ücretin ödenmemesinin sözleşmenin feshi sebebi olacağı ve avukatın ihbara gerek olmadan sözleşmeyi feshedeceği ve sözleşme süresi sonuna kadar olan aylık ücretlerin muacceliyet kazanacağının belirlendiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, davacı avukat tarafından davalı işveren vekili olarak takip ettiği … 5. İş Mahkemesi’ndeki dosyalar ve zayi belgesi talepli dosyalara dayalı olarak davacı avukattan hesap vermesi ve bilgilendirme ödevini yerine getirmesini talep ettiklerine ilişkin davalı tarafça dosyaya hiçbir delil sunulmadığından bu iddiaları yönünden davacı avukatın yaptığı takipteki ödeme emrinin kendilerine tebliğ edilinceye kadar azledilmemiş olması ve taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmemiş olması sebebiyle, 15/08/2007 tarihinden icra takip tarihi olan 17/04/2008 tarihine kadar aylık ücret alacaklarını talep edebileceği gerekçesiyle 9 aylık ücrete hükmedilmiştir. Öncelikle belirtmek gerekirse davalının, takip tarihinden önce avukatın yaptığı işlemlere ilişkin hesap vermesi ve bilgilendirme ödevini yerine getirmesini talep ettiğine ilişkin herhangi bir ihtarının olmadığı mahkemenin de kabulündedir. Her dava açıldığı tarihteki koşullara göre belirlenir. Dolayısıyla mahkemenin az yukarıdaki azlin haklılığına ilişkin gerekçesi doğru değildir. Kaldı ki, davalının aylık ücretleri süresinde ödemediği de sabittir.Hal böyle olunca, davacı avukatın sözleşmenin sonuna kadar olan aylık ücreti hak ettiğinin kabulü gerekir ise de,dava konusu olayda uygulanması gereken BK’nun 325. maddesinin de gözden uzak tutulmaması gerekir. BK’nun 325. maddesi, “…. işi yapmadığından dolayı tasarruf ettiği yahut diğer bir iş ile kazandığı ve kazanmaktan kasten feragat ettiği şeyin mahsup edileceği”ni hükme bağlamış olup, mahkemece bu yasa hükmü değerlendirilmemiştir. Öyle olunca mahkemece anılan yasa hükmü değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda (1)bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2)bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 21,15 TL peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 745,44 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.