Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2012/4263 E. 2013/3576 K. 15.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4263
KARAR NO : 2013/3576
KARAR TARİHİ : 15.02.2013

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı ve müdahil davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili avukat … ve avukat … ile davacı vekili avukat …’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, davalıdan satın aldıkları taşınmazların Ekim 1995 tarihinde teslim edildiğini, ancak ayıplı imalatlarının bulunduğunu, ortak mahallerde oluşan ayıp ve kusurların onarılmasını istediklerini, olmadığı takdirde onarım bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 145,000.YTL’nin dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte ödenmesine, ayrıca karar tarihindeki inşaat malzemelerine uygulanan KDV’nin bu meblağa ilave edilmesine karar verilmesini istemişler, davacılar 08.10.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile de; dava dilekçesinin netice-i talep kısmını “ayıplı imalatların bedelsiz olarak onarılmasına” şeklinde değiştirdiklerini belirtmişlerdir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bir kısım davacılar bakımından davanın husumet nedeni ile reddine, bir kısım davacılar yönünden ise davanın kısmen kabulüne, davalı tarafından … Sitesi 11 Blok daki binanın çatısı temli ve dış cephesindeki noksanlıkların ve kusurların giderilmesi için 121.082,50.TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Anayasanın 141/III maddesi uyarınca mahkemelerin her türlu kararlarının gerekçeli olarak yapılması zorunludur. 6100 sayılı HMK 297/1-c bendi gereğince; hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ile sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin yer alacağı hususu hükme bağlanmıştır. Mahkemece bir kısım davacılar bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen, hükmedilen rakama nasıl ulaşıldığı noktasında kararda her hangi bir açıklama ve gerekçe bulunmadığı anlaşılmaktadır. Oysa ki az yukarıda açıklandığı üzere mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması Anayasa hükmü olduğu gibi kararın da usulün 297/1-c maddesinde yer alan hususları kapsamı zorunludur. Mahkemece değinilen bu yön göz ardı edilerek, gerekçesiz bir şekilde ve usulün 297/1-c maddesine aykırı biçimde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Davacı eldeki davada, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 145,000.YTL’nin dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiş ise de, 08.10.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinin netice-i talep kısmını “ayıplı imalatların bedelsiz olarak onarılmasına” şeklinde değiştirdiklerini belirtmiş olduğu, mahkemece gerekçesiz olarak tazminata hükmedilmiş olması da usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
3-Bozma nedenlerine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (3) numaralı bent uyarınca davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davacılardan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan 18.40 TL. temyiz harcının istek halinde davalı ve müdahil davalıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.