Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2012/399 E. 2012/25276 K. 09.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/399
KARAR NO : 2012/25276
KARAR TARİHİ : 09.11.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil … vekili avukat … ile davalılar vekili avukat …’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalılara 50.000 TL borç verdiğini, karşılığında davalılarla 11.08.2009 tarihli protokol imzalandığını, protokol uyarınca tarafına verilen 30.12.2009 vade tarihli 50.000 TL meblağlı çekin vadesinde ödenmesini taahüt ettikleri halde gecikmeli olarak ödediklerini, gecikme halinde protokolde geçen cezai şarttan davalıların sorumlu olduklarını ileri sürerek alacağına geç kavuşması nedeni ile başlattığı icra takibine davalıların haksız itirazlarının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddi ile haksız takip nedeni ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, protokolün geçersiz olduğu gerekçeleri ile davanın reddine, asıl alacağın % 40 ı olan 80.000, 00 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin
takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-İ.İ.K.nun 67/2. maddesi uyarınca alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanısıra kötüniyetli olması da şarttır. Bir başka deyisle kötüniyetli olmayan veya kötüniyetli olduğu ispat edilemeyen alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemez. Dava konusu olay değerlendirildiğinde kötüniyetli olduğu ispatlanamayan davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi doğru değildir. Mahkemece bu yön gozardı edilerek davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. Ne varki yukarıda belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden usulün 438/7. maddesi geregince hükmün duzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmistır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle; mahkeme kararının 2 nolu bendinin hükümden çıkartılarak yerine birinci bendinin sonuna eklemek üzere aynen ( şartları oluşmadığından davalıların kötüniyet tazminatı talebinin reddine ) sözlerinin yazılmasına, hükmün bu değiştirilmiş ve düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 900,00 TL duruşma avukatlık parasının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 1.188.00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 9.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.