Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2012/2815 E. 2012/29993 K. 26.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2815
KARAR NO : 2012/29993
KARAR TARİHİ : 26.12.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat …geldi, davacı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, 2008 yılı Haziran ayında taraflar arasında yapılan sözlü anlaşma uyarınca davalı tarafından işletilen … adlı işyerinin devri karşılığında 20.000.00 TL’yi 18/06/2008 tarihinde davalının İş Bankası Caddebostan Şubesindeki hesabına nakten yatırdığını, ancak davalının kendisini oyalayarak işyerini devre yanaşmaması üzerine, ödenen bedelin iadesi için … 1. İcra Müdürlüğünün 2010/5118 sayılı dosyası ile aleyhinde başlattıkları icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, ayrıca % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, duruşmaya katılmamış ve davaya karşı da yazılı cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile; … 1. İcra Müdürlüğünün 2010/5118 sayılı dosyası üzerinden hakkında yapılan takibe davalının itirazının iptali ile 20.000.00 TL. alacağın % 40’ı olan 8.000.00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dilekçesinin ve isticvap dilekçesinin, Tebligat Kanununun 35. maddesi uygulanmak suretiyle davalının icra dosyasında bulunan vekaletnamedeki adresine tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar adres, davalının vekaletname 2012/2815-29993
düzenlenirken notere bildirmiş olduğu adres ise de, bu adreste daha önce davalıya herhangi bir tebligatın yapılmadığı görülmektedir. Öte yandan mahkemece dava dilekçesinin tebliğ edilmemesi üzerine herhangi bir adres araştırması yapılmaksızın Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligatın yapılmak istendiği sabittir. Hemen belirtmek gerekir ki, davalının notere bildirdiği adreste davalıya daha önce herhangi bir tebligatın yapılmamış olması nedeniyle ve adrese dayalı kayıt sistemi ile veya zabıta marifetiyle herhangi bir adres araştırması yapılmaksızın Tebligat Kanunun 35. maddesi uygulanmak suretiyle tebligatın yapılmış olması sonucu davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edildiğini kabule olanak bulunmamaktadır. Ayrıca mahkemece gerekçeli kararın tebliği sırasında adrese dayalı kayıt sisteminden tespit edilen adrese tebligat yapılması da dava dilekçesinin usulsüz tebliğ edildiğini ortaya koymaktadır. Bu husus ise davalının savunma hakkını kısıtlayıcı bir durumdur. Mahkemece, değinilen bu yön gözetilerek, davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun bir şekilde tebliğinin sağlanması ve işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, dava dilekçesinin usulüne uygun tebliği sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 900,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.