Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2012/27208 E. 2013/22619 K. 24.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/27208
KARAR NO : 2013/22619
KARAR TARİHİ : 24.09.2013

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

..

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı … avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat…. duruşma talebinden vazgeçtiğinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. Dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, … ilçesi… Mahallesi Tersane bayırı mevkii 195 Ada 69 nolu parselde yapılan inşaattan A Blok 4 numaralı bağımsız bölümü yüklenici …’dan imzalanan sözleşmeyle satın aldığını, 50.000.00 TL’sını peşin ödediğini, taşınmazın 31.03.2008 tarihinde teslim edilmesinin kararlaştırıldığını ve taşınmazın vadesinde teslim edilmediği gibi haksız olarak arsa sahibi adına kayıt edildiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde ödenen bedelin davalılardan faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiş ve davacı birleşen davasında bu taleplerini inşaatı tüm hak ve yükümlülükleriyle devir alan davalı …’a karşı yöneltmiştir.
Davalı …, kaba inşaatın tamamlandığını, ince işlerin ekonomik kriz sebebiyle yerine getirilemediğini, davacının 80.000.00 TL borcunu ödemediğini ve borcunun yarısını bile ödemeyen davacının tapu iptal ve tescil talep etmesinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı …, İnci ve …’ye dava dilekçesi tebliğ edilmiş davalılar cevap vermedikleri gibi yargılamayada katılmamışlardır.
Davalı …, 17.09.2009 tarihli sözleşmeyle inşaattaki tüm ve hak yetkilerin davalı … tarafından kendisine devir edildiğini, daha önce taşınmazı alan davacıyla görüşerek yeniden anlaştığını, hatta işin gerçekleşmemesi halinde hüküm ifade etmesi amacıyla teminat senedi verdiğini, inşaatı tamamlayarak devir aşamasına getirdiğini, inşaatı tapuda devir alması için davacıya noterden ihtarname tebliğ ettiğini, davacının kötü niyetli davranarak edimlerini yerine getirmediğini ve taşınmazı devir almadığını savunarak haksız davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalı … hakkındaki davanın reddine ve davalı … hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava konusu taşınmazı …’dan satın aldığı, 50.000.00 TL’yi peşin olarak davalı …’e ödediği, davalı …’in edimini yerine getirilmediği iddasıyla eldeki davayı açmış ve birleşen davasında davalı …’ın inşaatı devir alarak yeni sözleşme imzalamasına rağmen edimlerini yerine getirmediği ve yapılan ödemelerden her iki davalının sorumlu olduğunu iddia etmiştir. Davalı …, taşınmazı davacıya sattığını, davacının borcunu ödemediğini ve inşaatın ince işlerinin ekonomik kriz nedeniyle yapılamadığını savunmuştur. Davalı … ise inşaatı davalı …’ten sözleşmeyle devir aldığını, davacıyla görüşerek yeniden sözleşme imzaladığını, davacıya borcunu ödeyip taşınmazı tapuda devir alması için ihtarname tebliğ ettiğini, davacının edimlerini yerine getirmediğini, taşınmazı devir almadığını ve haksız olduğunu savunmuştur. Mahkemece, davalı …’in inşaatla ilgili tüm hak ve yükümlülüklerini davalı …’a devir ettiği, davacının davalı …’la görüşüp bu deviri benimseyip yeniden sözleşme yapması ve taleplerini halef sıfatıyla davalı …’a yöneltilebileceği gerekçesiyle davalılar …ve … ile … hakkında açılan davanın reddine ve davalı … hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı ile davalı … arasında dava konusu taşınmaza ilişkin olarak 10.01.2007 tarihinde sözleşme düzenlenmiş olup davacı bu sözleşmeye istinaden davalı …’e 50.000.00 TL ödeme yapmıştır. Davalı … inşaatla ilgili tüm hak ve alacaklarını 17.09.2009 tarihli sözleşmeyle davalı …’a devir etmiş olup bu sözleşmenin 9.maddesinde “16.02.2009 tarihinden önce müteahhit … tarafından A ve B bloklarında satılan malların herhangi bir sebeple alıcılar tarafından satış sözleşmelerinin iptali halinde bu yerlerin taşeron …’a devir edileceği bu şekilde…’a devredilme ihtimali olan yerlerle ilgili müteahhit …’e herhangi bir bedel talebinde bulunulmayacaktır.” hükmü düzenlenmiş olup bu sözleşme davalı … ile… arasında
imzalanmıştır. Davacının dava konusu taşınmaz için ilk önce davalı … ile sözleşme imzalayarak ödemeyi …’e yaptığı sabit olup bu husus tarafların ve mahkemenin kabulündedir. Davacı, davalı … ile… arasında ki sözleşmeye taraf olmayıp bu sözleşme hükümleri nedeniyle davacının davalı …’ten talepte bulunmayacağının kabulü mümkün değildir. Kaldı ki sözleşmede davalı …’in davacıya yönelik sorumluluğunu kaldıran bir hüküm de tesis edilmemiştir. Davacının her iki davalı arasında ki devir sözleşmesini benimseyerek davalı …’la dava konusu taşınmaz için yeniden sözleşme imzalaması ve bu sözleşme gereğince ödeme yapması davalı …’in daha önce yapılan sözleşmeden doğan sorumluluğunu kaldırmaz. Aksine davacının, davalı … ile taşınmaz almak amacıyla sözleşme imzalayarak ödemeye yapdığının ve daha sonra bu inşaat tüm hak ve yükümlülükleriyle davalı … tarafından devir alındığının anlaşılmasına göre davacı tarafından yapılan ödemeden her iki davalının müteselsilen sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca; mahkemece, davacı tarafından yapılan 50.000.00 TL ödeme için her iki davalının sorumlu olduğu kabul edilerek davalı … hakkında açılan davanın bu miktar yönünden kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.