Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2012/27166 E. 2013/5660 K. 07.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/27166
KARAR NO : 2013/5660
KARAR TARİHİ : 07.03.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalıdan 7.2.2011 tarihinde, noter satış sözleşmesi ile araç satın alarak adına tescil ettirdiğini, ancak söz konusu araca 19.12.2011 tarihinde çalıntı olduğu gerekçesiyle el konulduğunu, aracın zapt edilmesi nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek satış sözleşmesinin iptaline, ödediği satış bedeli 9.600 TL.nin yasal faiz ile ödetilmesini istemiştir.
Davalı aracı dava dışı şahıstan resmi yolla satın aldığını, çalıntı araç olduğunu bilmediğini bu nedenle sorumluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 7.700 TL.nin dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 189. ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır.Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 189. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı mesul ve zamin olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, (BK.189-193 mad.) bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir. Borçlar Kanununun 192.maddesinde, satılanın tamamen zaptı halinde, satımın münfesih addolunacağı ve alıcının, satıcıdan aynı maddenin 1, 2, 3 ve 4. bentlerinde yazılı zararları isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Bu hükümlere göre, satılanın tamamen zaptı halinde alıcı, satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği semereler düşülmek suretiyle, ödemiş olduğu semenin faizi ile birlikte iadesini isteyebilir. Satım bozulduğuna göre, satıcının mal varlığında satım bedeli nedensiz kalır. Bu itibarla satış bedelinin alıcıya her halde geri verilmesi gerekecektir. Alıcı satıcıdan “menfi zararlarını” isteyebilir.Hemen belirtilmelidir ki, alıcının, satılanın tamamen zaptı halinde satıcıya karşı ileri sürebileceği bu istemlerin kabul edilebilmesi için, satıcının kusurlu olup olmaması, sonuca etkili değildir. Zira satıcının bu konudaki sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Bununla beraber satıcı, menfi zarar dışında, hiç bir kusurun kendisine yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe alıcının, satılanın zaptı yüzünden uğradığı diğer her türlü zararlarını da ödemekle yükümlüdür.
Borçlar Kanununun 192 maddesinin 1. bendi gereğince, “alıcının istihsal ettiği ve istihsalini ihmal ettiği semerelerin” satış bedelinden tenzil edilmesi gerekir. Satılanın zaptı ile birlikte, alıcının satılandan elde ettiği faydaların da, sebepsiz zenginleşme kurallarına göre hükmedilen alacaktan mahsubu gereklidir.
Somut olayda, davacının 7.2.2011 tarihinde davalıdan noter satış sözleşmesi ile satın alıp adına tescil ettirdiği aracın, çalıntı olması nedeniyle 19.12.2011 tarihinde Emniyet Müdürlüğünce zapt edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Mahkemece, davacının zararı tespit edilmiş bu zarardan davacının araç kullanmaktan elde ettiği maddi yarar mahsup edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, davacının araçtan elde ettiği maddi yarar bilirkişi tarafından araç kiralama ücreti baz alınarak 2.100 TL olarak hesaplanmıştır. Davacının satın aldığı araç özel araç olup bu özel aracın kiralık araç gibi her gün kullanılarak gelir getirdiği kabul edilemez. Davacının ekonomik sosyal durumu ve aracı kullanma tarzı belirlenip ayrıca davalının da satış bedelini kullandığı gözetilerek davacının elde ettiği maddi yarar için uygun bir değer indirimi yapılması gerekirken fahiş olacak şekilde ticari araç kiralama fiyatlarına göre hesaplama yapılması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bent gereği temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 21.15 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, 7.3.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.