Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2012/24916 E. 2013/2571 K. 06.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/24916
KARAR NO : 2013/2571
KARAR TARİHİ : 06.02.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki haksız banka uygulamasının tespiti- otomatik ödeme işleminin ve blokenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, maaşının davalı banka hesabına yatırıldığını, maaşını aldığı şubeden kredi kartı ve tüketici kredisi kullandığını, Çorum İcra Müdürlüğünün devam eden bir takip dosyası nedeniyle maaşının ¼’i oranında kesinti yapıldığını, kesintiden geri kalan paranın ise davalı banka tarafından kredi taksitleri ve kredi kartı ödemelerinin tahsili amacıyla otomatik olarak mahsup edildiğini, 13.02.2012’de davalı bankaya başvurarak otomatik ödeme talimatının kaldırılmasını ve hesabındaki blokenin kaldırılarak hesabındaki maaşın serbest bırakılmasını talep ettiğini, davalı bankanın yine yatan maaşına bloke koyduğunu, maaşının tamamına yakınına bloke koyup kredi borçları için mahsup yapılmasının 4077 SY’nın 6. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek, maaş hesabında haciz uygulaması dışında kalan otomatik ödeme işlemi ve blokenin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının maaşının tamamına yakın bir miktarının bloke edilerek kredi kartı borçları için takas mahsup uygulamasının 4077 SY’nın 6. maddesi haksız şart ile ilgili hükmü bertaraf etmek için yapılan bir uygulama olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı banka tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi ile davacının davalı bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak sözleşmenin 9. maddesi ile banka nezdinde bulunan tüm alacakları, mevduat ve bloke hesapları üzerinde hapis, mahsup ve takas etme yetkisini davalı bankaya verdiği açıktır. Banka bu yetkiyi davacının borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemediği takdirde kullanacaktır. Üçüncü şahısların davacıdan alacaklarından dolayı icra takibi yapıp, davacının davalı bankadan aldığı maaşına haciz koydurmalarında davalı bankaya atfı kabil bir kusur yoktur. Kusur tamamen hesapsız borçlanılıp borcunu ödemeyen davacıdadır. Davacının bankadan aldığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemesi gerekir. Ödememesi halinde kredi borcunun teminatı olarak bankaya sözleşmenin 9. maddesi gereğince yetki vermesinin haksız şart olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Zira davacı sözleşmenin her sayfasını ayrı ayrı imzalamış olup, serbest iradesi ile sözleşme şartlarına uygun olarak kredi borcu taksitlerinin bankadan aldığı maaşdan ödenmesi için otomatik ödeme talimatı verdiğine göre artık sözleşmenin söz konusu hükmünün müzakere edilerek kararlaştırılmadığı söylenemez. Aksinin kabulü halinde; kredi isteyen kişinin mali durumu ve maaş gelirine göre borcunun ödenebileceği güvencesiyle kredi veren bankanın alacağının imkansızlaşması, kötü niyetli bir kredi borçlusunun borcunu hiç ödememesi gibi bir sonuç doğacaktır. Bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davalı bankadan kredi alabilmek için davacının serbest iradesi ile kabul edip onayladığı söz konusu sözleşme hükmünün haksız şart olarak nitelendirilip, yanlış değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.