Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2012/2415 E. 2012/13229 K. 22.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2415
KARAR NO : 2012/13229
KARAR TARİHİ : 22.05.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, davacılardan … yönetimindeki … 2006 model … plakalı aracın … İlçesi …-… karayolu mevkiinde yapmış olduğu kaza sonucunda, araçta bulunan … ‘un vefat ettiğini, diğerlerinin de yaralandığını, böyle bir kazada açılması gereken airbaglerin açılmadığını, … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/2 D…. sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre, airbaglerin açılmamasının aracın teknik kusurundan kaynaklandığını, aracın ayıplı olması nedeniyle uğramış oldukları zararlardan davalı ithalatçı firmanın sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, her biri için dava dilekçesinde gösterilen ayrı ayrı miktarlarda olmak üzere, toplam 37.500,00 TL maddi, 106.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı şirket, … Corparatıon’ın üretmiş olduğu araçların Türkiye Genel Distribütörü olarak faaliyet gösterdiklerini, kazaya konu aracın Sanayi ve Ticaret Bakanlığının ve ilgili gümrük mevzuatının belirlediği özellikler ve testlere uygunluğunun tasdik edilmiş olduğunu, trafik kazasının bir haksız fiil olması nedeniyle kendilerine karşı dava açılamayacağını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu gereğince, davanın Ispat edilemediği gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
Öte yandan 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesinin 3. fıkrasında da, “İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10. maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.” Hükmü bulunmaktadır.
Eldeki dava, davacılardan …’nin maliki olduğu dava konusu … marka 2006 model aracın yapmış olduğu kazada, airbaglerin açılmadığı iddiasıyla, araçtaki imalat hatası nedeniyle ithalatçı firma olan davalıya karşı tazminat istemiyle açıldığına göre az yukarda değinilen 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesinin 3. fıkrası gereğince davada Tüketici Yasası hükümlerinin uygulanması gerekli olup, bu nedenle davada görevli mahkeme de Tüketici Mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece …’da ayrı bir tüketici mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, ayrı bir tüketici mahkemesinin bulunmaması halinde ise davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 73,90 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 22.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.