Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2012/16898 E. 2012/24074 K. 18.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/16898
KARAR NO : 2012/24074
KARAR TARİHİ : 18.10.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kira bedelinin tazmini davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalıya vekaleten … Bankası … Şubesi ile, … ilinde yapılan toplu konut alanında … merkezinde bulunan 2 parsel, 11, 12 ve 13 nolu … yeri vasfındaki bağımsız bölümleri 16/06/2008 tarihinde satın aldığını, … yerinin teslim süresinin 8 ay olarak belirlendiğini, ancak sözkonusu işyerlerinin 23 ay 22 gün geç teslim edildiğini belirterek dava ve ıslah dilekçesi ile 37.626,00TL.nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Yasada açıklandığı üzere Tüketici “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan, veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişidir. Somut uyuşmazlıkta davacı(alıcı)nın davalı(satıcı)dan aldığı yerlerin … yeri olması sebebiyle taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır. O halde genel mahkeme sıfatıyla davaya bakılarak genel hükümler çerçevesinde yargılama yapılması gerekirken, tüketici mahkemesi sıfatıyla davaya bakılarak işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: 1 nolu bentte gösterilen nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte gösterilen nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 21.15 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, 18.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.