Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2012/14113 E. 2012/18662 K. 10.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/14113
KARAR NO : 2012/18662
KARAR TARİHİ : 10.09.2012

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 06 LC 945 plakalı aracının alımı sırasında davalı bankadan kredi çektiğini, bu kredi yönünden araç üzerine birinci sırada konulan rehnin, borcun ödenmesine rağmen banka tarafından kaldırılmadığını ve tamamen başka bir borcun tahsili amacıyla kullanılmak istendiğini ileri sürerek, araç kredisi yönünden borçlu olmadığının tespitini, araç üzerindeki rehnin kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.2012/14113-18662 Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlığın incelenmesinde; taraflar arasında tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklı bir ihtilaf olduğu ve 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.4077 sayılı Kanunun 23. maddesi bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece, aynı yargı çevresinde müstakil tüketici mahkemesi mevcut ise görevsizlik kararı verilmesi, mevcut değil ise davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 10.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.