Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2011/9055 E. 2011/17946 K. 01.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9055
KARAR NO : 2011/17946
KARAR TARİHİ : 01.12.2011

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar…..” adlı termosu davalılardan……’nin işlettiği -… mağazasından 27.4.2009 tarihinde satın aldıklarını, diğer davalı şirketin ürünün ithalatçısı olduğunu, satın alınan termosun 17.5.2009 günü kahvaltı masasına getirilirken kulpundan tutulan plastik bölümünün ana gövdeden çıkması sonucu içindeki sıcak suyun müşterek çocukları…’nın üzerine döküldüğünü, çocuğun tüm bedeninde ikinci derece yanmasına sebebiyet verdiğini, olayın şokunu atlattıktan termosu incelediklerinde plastik kısmı tutan ne bir vida nede bir çıkıntı olmadığını, sadece ısıtılmak suretiyle plastik kısmın metal kısma geçirildiğini, termosun ayıplı olduğunu, gerek olay esnasında ve gerekse çocuğun tedavi sürecinde büyük acılar yaşandığını, halen tedavinin devam ettiğini, kız çocuğunun tüm bedeninin yandığını, hatta meme uçlarına kadar yanık içerisinde bulunduğunu, ileriki yıllarda da bu olumsuz görüntü için estetik ameliyat olmak zorunda kalabileceğini belirterek fazla haklar saklı kalmak kaydıyla küçük…. için 10.000-TL,…’nın annesi… için 7.500-TL, babası… için 7.500TL.olmak üzere toplam 25.000-TL. manevi, tedavi giderleri için şimdilik 201,47-TL. maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemişlerdir.
2011/9055-17946
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, 201,47 TL maddi tazminat ile küçük… için talep edilen 10.000 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, anne-babaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosyadaki delillere göre, davacıların kız çocuğunun gövde ve bacak bölgesinde 2.derecede yanık oluştuğu, kalıcılığın 1,5 yılda kesinleşeceği, sol meme kısmındaki yanık skarının meme gelişimini ve fonksiyonunu etkileyecebileceği, nihai durumun ergenlik döneminde gözlenebileceği ve olay nedeniyle uzun süre tedavi gördüğü anlaşılmıştır.
Kişilik hakları, kişinin yaşamı, sağlığı, vücut ve ruh bütünlüğü ile toplum içindeki yerini koruyan haklar olduğu ve bunların fizik, duygusal ve sosyal kişilik değerleri içerdiği gözetildiğinde, somut olaydaki duruma göre, davacıların kız çocuğunun yaralanmasının, sosyal ve duygusal kişilik değerler kapsamında olup olmadığı konusu üzerinde durulmak gerekir. Sosyal ve duygusal kişilik değerleri, kişinin toplum içindeki yeri, birlikte yasadığı ailesi ve yakınlarının değer alanı içine giren haklardır. Bu haklar kişinin, bizzat kişiliğine bağlı olmayıp özellikle aile hukuku içinde yer alan değerlerdir. Bu bağlamda da Borçlar Kanunu’nun 49.maddesindeki düzenleme itibariyle, kişinin bizzat değil de, yakınlarının (karı-koca,ana-baba ve çocukları) ağır yaralanması gibi somut olayın kendine özgü ağırlığının ve özelliğinin zorunlu kıldığı olguların kanıtlanması halinde sosyal ve duygusal değerlerin ihlal edildiği ve bozulduğu, böylece aile birliği içinde korunması gereken bağlılığın zarar gördüğünün kabulü gerekir.
Somut olayda, dosya kapsamında bulunan raporlara göre, çocuğun gövde ve bacaklarında 2.derecede kalıcı yanıklar oluştuğu, ayrıca sol meme fonksiyon kaybının oluşabileceği, vücudundaki deformasyon ve kalıcı yara izleri nedeniyle çocuğun ileride evlenme şansını ve cinsel yaşantısını etkileyebilecek boyutlara ulaştığı anlaşılmaktadır. Böylece davacıların da geleceğe yönelik istem ve beklentilerinin gerçekleşmemesi nedeniyle sosyal kişilik değerlerinin bu yönden de saldırıya uğradığı kabul edilmek gerekir.(benzer mahiyette, H.G.K., T.17.2.2010, E.2010/4-77, K.2010/82)
2011/9055-17946
Mahkemece açıklanan bu yönler gözetilmeden yazılı gerekçe ile anne ve babanın manevi tazminat isteklerinin reddedilmiş olması yukarıda anlatılan ilkelere aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: 1.bentte yazılı nedenlerle davalıların tüm temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte yazılı nedenlerle temyiz olunan mahkeme kararının davacılar yararına BOZULMASINA, 588.45 TL kalan harcın…… Şti’nden alınmasına ve yine 588.10 TLkalan harcın … A.’den alınmasına, peşin alınan 131.05 TL. temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 1.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.