Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2011/8879 E. 2011/18189 K. 06.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/8879
KARAR NO : 2011/18189
KARAR TARİHİ : 06.12.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı; davalı ile kendi muhasebesini tutması için bir anlaşma yaptığını, davalının 2003-2004 yılları muhasebesini tuttuğunu, davalının 20.01.2004 tarihli KDV beyannamesini verirken miktarı 846 TL yazması gerekirken 8.461.100.100 TL olarak beyan ettiğini, bu haliyle kendisine kontrol ettirip imzalanması gerekirken kontrol ettirmediğini, kendisinin imzaladığını ve vergi dairesine sunduğunu,davalının hatasını düzeltmemesi yüzünden 17.750 TL fazladan vergi ödemek zorunda kaldığını, daha sonra davacının davalı ile defalarca görüştüğünü, 3.500 TL dışında hiçbir ödeme yapmadığını belirterek; karşılanmayan zararları olan 14.250 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilinekarar verilmesini dilemiştir.
Davalı, davacının muhasebesini, 1998-2008 yılları arasında tuttuğunu, beyannamelerde imzasının ve kaşesinin bulunduğunu, mükellefin imzalarının aranmadığını, davacı ile yılda bir kez ancak görüştüklerini,10 yıl boyunca davacının muhasebesini tutmasına rağmen diğerlerinde sorun olmadığını, sadece 846 TL’lik beyannamede sorun olduğunu, beyannameyi tanzim ederken bir önceki dönemden devreden indirilecek KDV bölümüne 846,10 TL yerine 8.641,10 TL yazdığını, bu durumun maddi hatadan kaynaklandığını ve davacı lehine 7.615 TL’lik bir fark doğduğunu, davacının 7615 TL’lik KDV’yi ödemediğini, vergi dairesi tespit etmemiş olsaydı ödenmeyeceğini,yapılan hatanın hiçbir art niyete dayalı olmadığını, davacıya 3.500 TL ödemede bulunduğunu, ayrıca 2008 yılı muhasebe ücreti olarak alması gereken 1.200 TL’yi almadığını,toplam 4.700 TL’nin bu şekilde davacıya ödenmiş olduğunu,bu şekilde anlaştıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
2011/8879-18189
Mahkemece; yaptırılan bilirkişi incelemesine göre; önceki dönemden devreden indirilecek KDV miktarının gerçekte 846.100.000 TL yazılması gerekirken 8.461.100.100 TL olarak bildirilmesi nedeniyle aradaki fark olan 7.615 TL’nin davacının uhdesinde kaldığı, bu miktarın ödenmemesi nedeniyle uzlaşma sonucu miktarın 7.518 TL olarak 16.12.2008 tarihinde tahakkuka bağlandığı, tahakkuka bağlanan 7.518 TL’ye 9.234,44 TL gecikme cezası tahakkuk ettirilerek toplam miktarın 16.752,44 TL olduğu, asıl KDV borcu olan 7.518 TL’nin davacının uhdesinde kalıp davacıda ticari faaliyette bulunması nedeniyle 23.01.2004 tarihinden ödendiği kabul edilen 16.12.2008 tarihinde kadar bu miktarı tasarruf ettiği, bu nedenle tasarruf ettiği bu miktar yönünden artı değer sağladığı,artı değer miktarının da, ödenmesi gereken tarihten gecikmeli olarak ödendiği 16.12.2008 tarihinde kadar 4.387,30 TL olduğu,davacının vergi dairesine davalı muhasebecinin hatası nedeniyle ödemek zorunda kaldığı 9.234,44 TL gecikme faizinden davacının 7.518 TL KDV’ni gecikmeli olarak ödenmesi suretiyle sağladığı 4.387,30 TL artı değer ve davalı tarafından bu hata nedeniyle davacıya ödenen 3.500 TL olmak üzere 7.887,30 TL mahsup edilmek suretiyle davacının karşılanmayan zararının 1.347,14 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile; 1.347,14 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalı, doğan zararı kısmen nakit para vermek, kısmen de 2008 yılına ait muhasebe ücretinin alınmaması suretiyle ödendiğini savunduğu halde,davalının 2008 yılına ait 1200 Tl muhasebe ücretinin doğan zarardan mahsup edildiği şeklindeki savunması üzerinde durularak buna karşı davacıdan diyeceklerinin sorulması,gerektiğinde bilirkişiden ek rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulması gerekir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 80,05 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 06.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.