Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2011/8740 E. 2011/18078 K. 05.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/8740
KARAR NO : 2011/18078
KARAR TARİHİ : 05.12.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı; Davalıların murisi …’ın kendisinin ve aile bireylerinin içinde bulunduğu ekonomik sıkışıklığa düştüğünü, nakit paraya ihtiyacı olduğunu söyleyerek 1997 ve 1998 yıllarında 50.000 DM, 2002 yılından sonra da 7.000 Euro borç para aldığını, çok eskiye dayanan dostluk ilişkisi nedeniyle ilk önce yazılı belgeye bağlanmamış ise de, daha sonra icra takibinin dayanağı olan belgenin, davalılardan …’ın oğlu olan Timur’a bilgisayarda yazdırılarak davalıların murisi tarafından huzurunda imzalandığını, mirasçılarından mal kaçırma kastı ile hareket ettiği iddiasının gerçeğe ve fiili duruma aykırı, kötü niyetli bir iddia olduğunu belirterek borçluların imza itirazı ile borcun aslına olan itirazlarının iptaline karar verilmesini, alacağın %40 tutarından az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini istemiştir.
Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, Davanın kabulüne, Davalıların takip dosyasına yaptığı itirazın 54.396,57-TL’sı alacak üzerinden İptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanmasına, İtirazın iptaline karar verilen 54.396,57-TL asıl alacağın %40’ı oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalılardan alınmasına, davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar…. ve … tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı, dava dışı, davalıların murisi …’ın kendisinden aldığı borca karşılık borcunu ödemediğini belirterek, borcun tahsili için yapılan icra takibine davalı murislerin yaptığı itirazın iptali ile inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kotu niyetli olması ise
2011/8740-18078
yasal koşul değildir. İcra inkarr tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Ancak anılan maddenin 3.fıkrasında ise; icra takibine İtiraz edenin veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunmasının kötü niyetin sübutuna bağlı olduğu da hüküm altına alınmıştır. Hal böyle olunca; icra takibine itiraz eden davalıların sıfatına göre ve davalıların icra takibine kötüniyetle itiraz ettiklerine dair dosya kapsamında delil bulunmamış olmasına göre, mahkemece, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, Bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK’un 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ : Yukarıda 1.bentte belirtilen nedenle davalılar Üstün, Ahmet ve …’ın sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte belirtilen nedenle temyiz olunan hükmün karar bölümünün ( 3 ) no’lu bendinde yer alan ” İtirazın iptaline karar verilen 54.396,57-TL asıl alacağın %40’ı oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalılardan alınmasına, davacı tarafa verilmesine” kısmının hükümden çıkarılmasına; yerine aynen “Yasal koşulları oluşmadığından davacı lehine icra-inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına” sözlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan 808.00 TL harcın iadesine, 5.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.