Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2011/7661 E. 2011/18568 K. 12.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7661
KARAR NO : 2011/18568
KARAR TARİHİ : 12.12.2011

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat … Tazman geldi davacı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, Emlakçı olarak çalıştığını, davalının dairesini satmak için aralarında protokol yaptıklarını, daha sonra davalının satıştan vazgeçerek kendisini devre dışı bıraktığını ve taşınmazı dava dışı …’e sattığını belirterek, sözleşmenin 7. Maddesi gereğince vazgeçme halinde ödemesi gereken %6 komisyon karşılığı 15.900 USD bedele karşılık gelen 23.800 TL’nin 07.03.2005 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalının sözleşme metninde yer alan adresine 35.madde gereğince tebligat yapılmak suretiyle karar verilmiştir.
Mahkemece, Davanın kabulü ile 23.800 TL’nin (15.900 USD karşılığı) davalıdan dava tarihi itibariyle avans faiziyle tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, temyiz talebinin süresi içinde yapılmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş, bu kez mahkemenin temiyzi talebinin reddine dair kararı yasal süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece yargılama esnasında taraflar arasında imzalanan sözleşmede davalı adresi olarak belirlenen adrese tebligat yapılmak istenmiş ancak davalının anılan adreste oturmadığı gerekçesiyle tebligatın yapılamamış olduğu 2011/7661-18568
anlaşılmış olmasına rağmen aynı adrese Tebligat Kanununun 35.maddesi gereğince tebligat yapılmak suretiyle davanın sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır. Tebligat Kanunu 35. maddesi evvelce kedisine veya adresine usulen tebliğ yapılmış olan kimsenin bu adresi değiştirip yenisinden kaza merciini haberdar etmemesi ve tebliğ memuru tarafından yeni adresin tespit olunmaması halinde uygulanır. Dosya içerisinde belirtilen şartların oluşmadığı anlaşılmaktadır. Öyle olunca Tebligat Kanununun 35.maddesine göre yapılan tebliğ işleminin geçerli olduğundan söz edilemez. Bu nedenle, hükmün davalı tarafa usulen tebliğ edildiğinden söz edilemeyeceğinden, temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulü gerekir. Buna rağmen mahkemece, temyiz isteminin reddine karar verilmesi doğru olmadığından, temyiz isteminin reddi kararının kaldırılması gerekmiş ve hükme ilişkin temyiz nedenleri İncelenmiştir.
2-Davada taraf teşkilinin sağlanması için dava dilekçesinin davalıya usul ve yasaya uygun olarak tebliği zorunludur. Savunma hakkı Anayasanın 36.maddesinde güvence altına alındığı gibi, HUMK.nun 73.maddesi hükmüne göre de, mahkeme dava dilekçesine karşı savunmasını bildirmek üzere davalıyı kanunun gösterdiği şekle uygun olarak davet etmedikçe hükmünü veremez. Başka bir anlatımla, davalıya savunma hakkını kullanma olanağı verilmeden hüküm kurulamaz. Mahkemece dava dilekçesi davalıya usulüne uygun tebliğ edilmeden, yokluğunda yargılama yapılarak, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle işin esası incelenip yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırıdır.Bozma nedenidir.
SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz talebinin reddi kararının kaldırılmasına, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 825,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 353,45 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 12.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.