Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2011/7315 E. 2011/18173 K. 06.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7315
KARAR NO : 2011/18173
KARAR TARİHİ : 06.12.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R
davacı, davalı işverenlere ait tavuk çiftliğinde geçirdiği iş kazası nedeniyle malul kaldığını, … tarafından kendisine çok az maluliyet geliri bağlandığını ve bu maaşın maddi kaybını karşılamadığını, elinin sakat kaldığını, ileri sürerek fazlası saklı kalmak üzere 10.000 TL maddi tazminatın tahsilini istemiştir.
Davalılar olayda kusurlarının bulunmadığını, davacının davalılardan …’in işçisi olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, bilirkişi raporu ile davalıların %85 kusurlu olduklarının saptandığı, peşin sermaye değeri ile diğer değerlerinin düşümü halinde davacının talebinin miktarın altında kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki davada, davalı …’ın da işveren olduğu gerekçesiyle …’den de talepte bulunmuştur. Dosya içinde bulunan belgelerde tavuk çiftliği niteliğinde bulunan işyerinin diğer davalı … adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, davacı … müfettişine verdiği beyanda, davalı …’in isminden bahsetmediği gibi, dinlenen davacı tanığıda olay anında davalıların olay yerinde bulunmadığını, davalıların babalarının davacıya hayvanlar için gübre almasını söylediğini ve kazanında bu esnada olduğunu beyan etmiş, davalıların babasının isminin ise Tahsin olduğu anlaşılmıştır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, olayın olduğu işyerinin meydana gelen kazayla bağlantısı ispat edilemeyen davalı …’e husumet yöneltilemeyeceğinin kabulü gerekir. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek davalı … hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniye reddine karar verilmesi gerekirken, bu davalı hakkında da yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2011/7315-18173
2-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalıların %85 kusurlu olduğu belirtilmiş ise de, … 1. İş mahkemesinin 2000/1074 esas saylılı ve davalı … ile … arasında görülüp sonuçlandırılan davada, davalı …’ın olayda %60, davacı …’nin ise %40 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Hemen belirtmek gerekirki 2000/1074 esas sayılı dosyada esas alınan kusur durumu ile eldeki dosyada belirlenen kusur oranı arasında bariz fark olup, bu farklılık giderilmeden karar verilmesi olanaklı değildir. Öte yandan eldeki davada alınan 31.1.2008 tarihli bilirkişi kurulu raporunda davalı …’ın %75,…. %10, davacının ise %15 kusurlu olduğu belirtilmesine rağmen hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporunda ise davalıların %90, davacının ise %10 kusurlu olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Hal öyle olunca mahkemece olayda davacı … ile davalı …’ın hangi oranda kusurlu olduğuna ilişkin konusunda uzman yeni bilirkişiden rapor alınarak, bu rapor kapsamına göre davacının talep edebileceği miktar belirlenmelidir. Mahkemenin değinilen bu yönü gözardı ederek yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
3-Davacı eldeki davada fazlasını saklı tutarak 10.000 TL talep etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacının talebinin üzerinde bir miktar belirlenmiş bulunmaktadır. Mahkeme ise davacının davalı …’tan talep edebileceği net miktar belirlenmeksizin davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysaki eldeki davanın kısmi dava olduğu gözetilerek davacının talep edebileceği net miktarın belirlenip, taleple bağlı kalınarak hüküm oluşturulması gerekir. Mahkemece değinilen bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
4-Yukarıda 2 ve 3 numaralı bentlerde açıklanan hususlar nedeniyle davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın davalı … yararına , 2 ve 3 numaralı bentler uyarınca davalı … yararına BOZULMASINA, 4 numaralı bent gereğince davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 6.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.