Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2011/7309 E. 2011/18169 K. 06.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7309
KARAR NO : 2011/18169
KARAR TARİHİ : 06.12.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalı … ile diğer davalıların murisi ,,, ile 1.4.1985 tarihinde yaptığı harici sözleşme ile taşınmaz satın alıp bedeli olan 125,00 TL’sını ödediğini satın aldığı taşınmaz için masraflar yapıp ağaçlar diktiğini, ancak davalıların taşınmazın tapusunu vermedikleri gibi ağaçlarıda kestiklerini ileri sürerek satış bedeli olarak ödediği bedelin karar tarihindeki taşınmazın değeri ve paranın karar tarihindeki uluştığı değer tesbit edilerek bu bedelin ve ağaçların bedeli ile mahrum kalınan kardan fazlası saklı kalmak üzere 2000 TL’nın tahsilini istemiştir.
Davalılar davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemce, davacının satış bedeli olarak ödediği, taşınmazın 3.şahıs adına tescil edildiği 2.9.1997 tarihi itibariyla denkleştirici adalet ilkesine göre ulaştığı değerin 169.15 TL (yeni TL) olduğu, bu durumda ….sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki davada, ödediği satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca ulaştığı bedel ile ağaçların bedeli ve mahrum kaldığı kardan fazlasını saklı tutarak 200 TL istemiş, harca esas değeri 11.000 TL olarak göstermiştir. Hemen belirtmek gerekirki, her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmek zorundadır. Davacı davasını açarken fazlasını saklı tutarak talepte bulunmuştur. Davacının ne kadar miktarı talepte haklı olduğu ancak 2011/7309-18169
yargılama sonunda belirlenebilecek durumdadır. Yargılama sonunda davacının talep edebileceği miktarın düşük bir miktar olması ihtimali mahkemenin görevini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, kesinliği saptanmamış bir miktar esas alınarak görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan 18,40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 06.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.