YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6701
KARAR NO : 2011/18280
KARAR TARİHİ : 07.12.2011
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki muarazanın meni davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 13.06.2008 tarihinde davalı banka ile 01.07.2008 tarihinden itibaren 3 yıl süre ile geçerli maaş ödeme sözleşmesi imzaladıklarını, o an için maaş listesinde bulunan 240 personel için promosyon ödemesi yapıldığını ancak personel sayısının kısa süre sonra %140 artarak 586′ ya ulaşmasına ve banka yetkililerinin sözleşmenin imza aşamasında şifai olurlarına rağmen sonradan gelen personel yönünden sözleşmede hüküm bulunmadığını ileri sürerek promosyon ödenmesi yapılmadığını belirterek yeni gelen 346 personel için şimdilik 50.000.00.TL promosyon ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, aimzalanan maaş ödeme sözleşmesi doğrultusunda davacı kuruma toplam 450.000.00.TL ödeme yapıldığını, davalı kurumunda bu paranın 300.000.00.TL’ sını personele ödediğini kalan 150.000.00.TL’ yı da kurum hesabında bıraktıklarını, davacını imzaladığı sözleşme ile bağlı olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Her ne kadar mahkemece, davacı kurumun sözleşme tarihinden sonra gelen personel için promosyon ödemesi yapılması için dava açma hakkının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; taraflar arasında 01.07.2008 tarihinden itibaren 3 yıl süre ile davacı kurum personelinin tamamının maaş ve diğer ödeme hizmetlerinin 2011/6701-18280
davalı banka tarafından gerçekleştirilmesi yönünde 13.06.2008 tarihli maaş ödeme sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmenin imzalanmasından ve yürürlüğe girmesinden sonra davacı kurumun bünyesine yeni gelen 346 personeline ek promosyon ödemesi yapılması hususunda çıkarttığı muarazada sözleşmenin tarafı olan davacı kurumun taraf ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış gerekçe ile davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 07.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.