Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2011/6684 E. 2011/18277 K. 07.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6684
KARAR NO : 2011/18277
KARAR TARİHİ : 07.12.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, Tokiden taksitle daire almak için sözleşme imzalayan davalının bu hakkını gayrımenkul satış taahhüdü başlıklı harici sözleşme ile satın aldığını ve peşinat olarak 15.500.00.TL’ yı davalıya ödediğiniayrıca 10.09.2009 tarihinden sonraki taksitler ve aidatlar içinde banka aracılığıyla 1.278.00.TL ödemede bulunduğunu ancak davalının taşınmazı devretmediğini belirterek ödediği toplam 16.778.00.TL alacak ile birlikte 10.000.00.TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının alacak talebi yönünden; Taraflar arasında yapılan harici satış sözleşmesine konu taşınmazlar tapulu bir taşınmaz olup, TMK.’ nun 706. maddesi, BK.’ nun 216. maddesi ve Tapu Kanunu’ nun 26. maddesi gereğince tapulu taşınmazın satışı resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir.
Her ne kadar mahkemece, taraflar arasında yapılan sözleşmenin feshine veya davacının yaptığı ödemenin başlangıçta mevcut olan sebebinin sonradan ortadan kalktığına ilişkin bir bilgi ve belge olmadığından sebepsiz zenginleşmenin de söz konusu olmayacağı gerekçesi ile bu yöndeki alacak talebinin reddine karar verilmiş ise de; Taraflar arasında hukuken geçerli bir sözleşme bulunmamaktadır. O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Bu ilkeler ışığında, davacının alacak talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken mahkemece açıklanan yönler gözardı edilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 7.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.