Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2011/4974 E. 2012/817 K. 23.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4974
KARAR NO : 2012/817
KARAR TARİHİ : 23.01.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili avukat … … gelmiş davalı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan asıl davada; davacı,davalı ile birleşen dosyanın davalısı … adına kayıtlı taşınmazın satışı için her bir daire bedeli olarak 140.000 TL satış bedeli üzerinden anlaştıklarını, davalının … adına verdiği hesaba satış bedeli olarak kendisi ve kardeşinin hesabından toplam 280.000 TL gönderdiğini, davalıdan bu bedel karşılığında iki ayrı senet aldığını, … adına olan taşınmazın devrinin yapıldığını, bunun üzerine 140.000 TL bedelli senedi geri verdiğini, ancak davalının kendi adına kayıtlı olan taşınmazın devrini yapmaması nedeniyle 140.000 TL bedelli 2. senedi vermediğini, bunun üzerine 140.000 TL bedelli senet ile davalının kendisinden borç alması nedeniyle kendisine verdiği iki adet 15.000 TL bedelli senetleri icraya koyduğunu, davalının 15.000 TL senetlerden birini ödediğini ancak 140.000 ve 15.000 TL bedelli senetlere itiraz ettiğini, İcra Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında Senetlerdeki imzalara ilişkin inceleme sonucu, imzaların davalıya ait olmadığının tespit edildiğini, ancak bu senetlerin davalı tarafından verildiğini belirterek 155.000 TL alacağının reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini ve davalının % 40 icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir.

2011/4974 2012/817
Birleşen dava ile,Davacılar tarafından davalı … aleyhine asıl davaya ilişkin sebeblere dayalı olarak açılan bu davada, davalı … ile … … arasında işbirliği olduğu ve davalının sebebsiz zenginleştiği belirtilerek 140.000 TL’nin faiziyle davalıdan tahsili talep edilmiştir.
Davalı …, davacıya bir borcunun olmadığını, davacının iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, senetteki imzanın kendilerine ait olmadığının icra mahkemesince tespit edildiğini, dekontlara konu paraların kendisinin hesabına gönderilmediğini, gönderilmiş olsa bile bu davanın konusu ile ilgisinin belli olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Davalı …, davacıların iddialarının yazılı delille ispatı gerektiği gerekçesiyle davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı …, davalı …’a ait iki adet taşınmazın satışı için her bir taşınmazın bedeli 140.000 TL üzerinden anlaşarak bu satış bedeline mahsuben kardeşi olan diğer davacının hesabından davalı … adına olmak üzere davalı …’ın hesabına 280.000 TL gönderdiğini,anlaşma uyarınca taşınmazlardan birinin kendisine tapu devrinin yapıldığını,ancak diğer taşınmazın devrinin yapılmadığı gibi bu taşınmaz için ödediği 140.000 TL’nin geri iade edilmediğini iddia etmiştir. Davalılar savunmalarında iddiaları kabul etmemişlerdir.
Davacı tarafından delil olarak … C.Başsavcılığının 2009/936 soruşturma nolu dosyasına dayanılmış olup, Davalı … …’ın … C.Başsavcılığının 2009/936 Soruşturma nolu dosyası kapsamında alınan 18.11.2009 tarihli ifadesinde özetle;davaya konu taşınmazların satışı için davacı … ile her bir taşınmaz bedeli 170.000 TL olmak üzere 340.000 TL üzerinden anlaştıklarını,davacı tarafından bu satışa konu işleme ilişkin olarak davalı …’in hesabına 280.000 TL’nin yatırıldığını,kalan 60.000 TL daha sonra yatırmayı taahhüt ettiğini,ancak bu bedeli yatırmadığından dolayı 2. taşınmazın devrini yapmadığını ve davacının 2. taşınmaz için ödediği 110 TL bedelden 95.000 TL elden davacıya geri verdiğini,kalan 15.000 TL için ise senet verdiğini beyan etmiş olup,aynı soruşturma kapsamında davalı …’ın 17.07.2009 tarihinde … C.Başsavcılığında alınan ifadesinde özetle;davacı …’in, davalı …’a ait bir tanesi kendisinin üzerine kayıtlı olan iki taşınmazı haricen davalı …’dan satın aldığını, satış bedeli olarak 280.000 TL’yi davacının kendisinin hesabına gönderdiğini,bunun üzerine davalı …’a ait olan ancak kendisi üzerine tapuda kayıtlı bulunan taşınmazı …’ın talimatıyla davacıya 2011/4974 2012/817
devrettiğini, davalı …’ın bu satış öncesi davalıya verdiği iki adet 140.000 TL senetten birisini alması yönündeki talimatı uyarınca davacı …’ten 140.000 TL bedelli senedi alarak davalı …’a verdiğini beyan etmek suretiyle her iki davalıda,davacı iddiasına konu 140.000 TL’nin taşınmaz satışı için davalı taraflara gönderildiğini doğrular mahiyette beyanlarda bulunmuşlardır.
Yargılama usulü bakımından ikrar, açıklayan tarafından hasmının karara bağlanmasını istediği hakkın veya hukuki durumun meydana gelmesine esas olan ve hasmınca ileri sürülen maddi olayların tümünün veya bir bölümünün doğru olduğunun bildirilmiş olması demektir (YHGK 9.11.1955 gün E:4-79 K:78; YHGK 25.6.1975 gün E:4/681 K:879).
Davacının bir kısım iddiaları yönünden davalılar tarafından … C.Başsavcılığının 2009/936 Soruşturma sayılı dosyası kapsamında vermiş oldukları ifadeleri itibariyle ikrarda bulundukları sabit olup,davacı da delil olarak bu soruşturma dosyasına dayanmıştır. Davacı yargılamanın sonraki aşamasında her ne kadar yargılamamanın uzamamasına matuf olarak bu dosyaya delil olarak dayanmaktan vazgeçmiş olsa da ikrar yapıldığı anda hukuki sonuçlarını doğurur,delil olarak bu soruşturma dosyasına dayanmış olmakla bu ikrarın eldeki dosyada delil olarak hukuki sonuç doğurduğunun kabulü ile sonucuna uygun karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde yanlış değerlendirmeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince hükmün BOZULMASINA, 2. Bent gereğince diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 900,00 TL duruşma avukatlık parasının davalılardan alınarak davacılara ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 23.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.