Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2011/3263 E. 2011/19585 K. 19.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3263
KARAR NO : 2011/19585
KARAR TARİHİ : 19.12.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat … ile davacı vekili avukat ..’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalılar tarafından kendisi hakkında icra takibi yapıldığını, icra takibine süresinde itiraz edemediğini bu nedenle takibin kesinleştiğini ancak davalılara bir borcunun bulunmadığını belirterek borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar…Türklerinden olduklarını 1996 yılında göçmen olarak Türkiye’ye geldiklerini, Türkiye Cumhuriyeti vatandaş olmadıkları için Türkiye’de taşınmaz edinemediklerini bu nedenle arkadaşları olan davacı üzerine çatalcadan 120.000 dolar karşılığı arsa alındığını, ancak davacının taşınmazı 3. kişiye devrettiğini ve aldığı 120.000 dolar paradan sadece 60.000 doları ödediğini, kalan 60.000 doları ödemediğini, bu nedenle icra takibi yapıldığını belirterek davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalılar tarafından hakkında yapılan icra takibine ilişkin borçlu olmadığını iddia etmiş, davalılar savunmalarında davacıya Çatalca ilçesinden taşınmaz satın alınması için verdikleri 120.000 dolardan, 60.000 doların
ödenip bakiyesinin ödenmediğini bu nedenle ödenmeyen kısım yönünden davacı hakkında icra takibi başlattıklarını savunmuşlardır. Davacı yargılama aşamasında … Cumhuriyet savcılığına vermiş olduğu şikayet dilekçesinde ve aynı savcılıkta vermiş olduğu 15.01.2008 tarihli ifadesinde davalılar ile 1988 yılında çatalca ilçesinde bulunan taşınmazın satın alınmasına ilişkin gayri resmi ortaklık yaptıklarını ikrar etmiştir. Bu ikrar davalılar tarafından sunulan 06.1.2004 tarihli protokol ile belgelenmiştir. Ne var ki bu protokoldeki imzanın davacıya ait olup olmadığı davacıdan sorulmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece davacının … Cumhuriyet savcılığına vermiş olduğu şikayet dilekçesi ile savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde yer alan ikrarı üzerinde durularak, davalı tarafça sunulan protokolün davacıdan sadır olup olmadığı araştırılmak suretiyle, protokol başlıklı belgenin davacıdan sadır olduğunun tespiti halinde ikrar ve bu belge birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekir iken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Sonuç, Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 825,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak daavalılara ödenmesine, peşin alınan 1.444.00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 19.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.