Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2011/2890 E. 2011/10497 K. 30.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2890
KARAR NO : 2011/10497
KARAR TARİHİ : 30.06.2011

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R
Davacı,davalı … AŞ ile yapılan 27.11.2006 tarihli sözleşme ile diğer davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerinde yapılacak binadan bir daire satın aldığını,satış bedelinin davalılara ödendiği halde halen inşaata başlamadıkları anlaşıldığından,artık ifa imkanı da olmadığından ödenen bedelin denkleştirilerek tahsili için yapılan icra takibine yöneltilen itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddine dilemişlerdir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta ,taraflar arasında 4077 sayılı kanunda belirtilen şekilde taşınmaz mal satış sözleşmesi bulunmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde esasa girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 30.6.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.