Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2011/2449 E. 2011/19646 K. 20.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2449
KARAR NO : 2011/19646
KARAR TARİHİ : 20.12.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne,kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı, davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat … ile davalı vekili avukat … Kosdikin’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, avukat olan davalıyı davalarını takip etmesi için vekil tayin ettiğini, davalı avukatın 16.1.2003 ve 30.1.2003 tarihinde tahsil ettiği toplam 97.500.00 TL.den 26.7.2003 tarihinde kendisine 42.000 TL ödeme yapıp bakiyesini ödemediğini ileri sürerek ödenmeyen bakiye bedelden fazlası saklı kalmak üzere 4.000 TL.nın işlemiş faizinden de 2.000 TL.nin tahsilini istemiş, 31.3.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile de asıl davadaki 4.000 TL.lık bedeli 39.000 TL.na çıkarmıştır.
Davalı, yedinde tuttuğu miktarın kararlaştırılan vekalet ücreti olduğunu savunmuş, ıslah ile artırılan miktara karşı ise zamanaşımı def’inde bulunmuştur.
Mahkemenin 17.6.2008 tarihli ilk kararının taraflar temyizi üzerine dairemizce bozulması üzerine yapılan yargılama sonunda 4.000 TL.nın davalıdan tahsiline, ıslah edilen kısım yönünden zamanaşımı dolduğu gerekçesiyle fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı davasını açarken, davalıya tahsil edilmesine rağmen kendisine ödenmeyen asıl alacaktan 4.000 TL, ödenmeyen miktarın işlemiş faizinden de 2.000 TL.nın tahsilini istemiş, daha sonraki ıslah dilekçesi ile talebini arttırmıştır. Mahkemece verilen bu karar münhasıran asıl alacağa yönelik bir karar olup, davacının ikinci talebi olan faiz alacağı hususunda herhangi bir karar verilmemiştir. HUMK.nun 388/son maddesi uyarınca, istek sonuçlarından her biri hakkında hüküm kurulması zorunludur. Oysa ki, mahkemece davacının davadaki ikinci isteği olan faiz talebi hakkında herhangi bir hüküm kurulmamış olup, bu husus az yukarıda açıklanan yasa maddesine aykırılık teşkil etmektedir. Mahkemenin değinilen bu yönü göz ardı ederek davacının işlemiş faize yönelik talebi hakkında karar vermemiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre her iki tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda bir numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bent uyarınca her iki tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 825,00 TL duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin alınan 237.00 TL. temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine ve yine peşin alınan 18.40 TL temyiz harcın istek halinde davacıya iadesine, 20.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.