Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2011/2217 E. 2011/18142 K. 06.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2217
KARAR NO : 2011/18142
KARAR TARİHİ : 06.12.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ….. ile davalı vekili avukat …’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, dava dışı …Limited Şirketinin (yeni adı 4 D Ltd.Şir) vekili olarak davalı şirkete karşı, biri 220.000,00 TL, diğeri de 350.000,00 TL değerinde olan iki adet icra takibi başlattığını, takipler devam etmekte iken tarafların 611.428,21 TL üzerinden sulh olduklarını, Avukatlık Kanununun 165. maddesine göre, bu durumda davalının gerek müvekkilin ödemesi gereken, gerekse karşı taraf vekalet ücretinden sorumlu olduğunu, toplam 103.185,00 TL vekalet ücreti alacağının tahsili için takip başlattığını, ancak davalı tarafından takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sulh protokolü imzalanmadan önce takiplerden feragat edildiğini, bu nedenle takiplerin sulhle neticelendiğinden söz edilemeyeceğini, kaldı ki, davacı ile dava dışı şirket arasındaki vekalet ücret sözleşmelerinin, kendilerini mağdur etmek amacıyla sulh protokolünden sonra düzenlendiğini, sulh protokolünün 7. maddesi gereğince de kendilerinden herhangi bir ücret talebinde bulunulamayacağını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, iki seçenekli olarak düzenlenen 22.3.2010 tarihli bilirkişi raporunun ikinci seçeneği hükme esas alınmak suretiyle, 2011/12217-18142
Davanın kısmen kabulüne, davalının … 19. İcra Müdürlüğü’nün 2007/2364 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin, 66.720 TL. üzerinden, takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte devamına, fazlaya ilişkin taleple, inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacının dava dışı …Otomotiv Limited Şirketinin vekili olarak davalı şirkete karşı biri 220.000 TL, diğeri ise 350.000 TL üzerinden olmak üzere iki ayrı takip başlattığı, ne var ki, takibin tarafları arasında yapılan tarihsiz sulh protokolü doğrultusunda her iki icra takibinden de feragat edildiği, davacının, 103.185 TL. vekalet ücreti alacağının tahsili için davalı şirket hakkında başlatmış olduğu icra takibine vaki itiraz üzerine de eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Avukatlık kanununun 165. maddesine göre, sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf, avukatlık ücretinin ödenmesi hususunda avukata karşı müteselsilen sorumlu olup, somut olayda davacı, kanundan doğan müteselsil sorumluluk gereğince ücret alacağının tahsilini, müvekkilinin hasmı olan davalı şirketten talep etmiştir. Davalı şirketin bu sorumluluğu, davacı ile dava dışı müvekkili arasındaki sözleşmeden kaynaklanan (akdi) vekalet ücreti ile karşı taraf (hasma tahmili gereken) vekalet ücretini kapsamaktadır.
Davacının sunmuş olduğu avukatlık ücret sözleşmeleri, resmi şekilde değil, adiyen yazılı olup, sözleşmenin tarafı olmayan davalı şirket tarafından itiraza uğramıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, avukat ile müvekkili arasında yapılan ücret sözleşmesinin üçüncü kişi konumundaki hasım taraf yönünden bağlayıcı olabilmesi için, ücret sözleşmesinin yargılamayı sona erdiren taraf işleminden önce yapıldığının, HUMK’nun 299. (yeni HMK’nın 251.) maddesine göre kanıtlanması gerekir. Ücret sözleşmesinin, sulh protokolünden önce yapıldığının kanıtlanamadığı hallerde ise, avukatlık ücret sözleşmesinin mevcut olmadığı, ya da mevcut olmasına rağmen geçersiz olduğu hallerde de uygulandığı gibi, ücretin Avukatlık Kanununun 164/4. maddesine göre belirlenmesi gereklidir.
Somut olayda, sözü edilen ücret sözleşmelerinin, icra takiplerinden sulh nedeniyle feragat edilmeden önce yapıldığı kanıtlanamadığına göre, davalının sorumlu olacağı vekalet ücreti, karşı taraf vekalet ücreti ile, tarafların sulh oldukları miktar üzerinden, Avukatlık Kanununun 164/4. maddesindeki oranlar üzerinden hesaplanacak vekalet ücretleri kadar olmalıdır. Sulh 2011/12217-18142
Protokolüne göre sulh olunan miktar, 611.428,21 TL olup, bu miktar, icra takip miktarlarının toplamının üzerinde olduğundan, bu durumda her bir takip miktarı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenecek olan karşı taraf vekalet ücretleri ile, Avukatlık Kanununun 164/4. maddesine göre, takip miktarlarının %10’u ile %20’si arasındaki oranlar üzerinden belirlenecek olan akdi vekalet ücretlerinin toplamı üzerinden hüküm kurulması gerekirken, mahkemece, akdi vekalet ücretlerine ilişkin hesaplamanın, sözleşmelerin kurulduğu tarihte geçerli olan, dolayısıyla dava konusu olayda uygulanması gereken, 5043 sayılı yasa ile değişik 1163 sayılı Avukatlık Kanununun 164/4. maddesine aykırı olacak şekilde, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre yapılmış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: 1. bent gereğince davalının temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 825,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 06.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.