Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2011/21032 E. 2012/3795 K. 23.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/21032
KARAR NO : 2012/3795
KARAR TARİHİ : 23.02.2012

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı şirket ile ameliyat malzemelerinin temini ve bedelinin SGK’dan tahsil edileceği hususunda anlaştıklarını, bu işlerin takibi için davalı şirkete vekaletname ve vekaletten azletme halinde malzemelerin bedelini SGK’dan alamayacağı ihtimaline binaen 4000 TL.bedelli teminat bonosu verdiğini, fatura ettiği bedelin tamamı SGK tarafından ödenmeyince davalı şirketin aradaki farkı vermiş olduğu teminat bonosundan karşılayacaklarını bildirdiğini ve bonoyu ciro ettiklerini, hakkında yapılan takip üzerine icra baskısı altında 3,594,86 TL ödediğini, daha sonra tüketici sorunları hakem heyetine başvurduğunu ve heyetin talebinin kabulü ile 3.595 TL.nin tarafına iadesine karar verdiğini, bunun üzerine davalı hakkında icra takibi yaptığını ancak davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek davalının itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, dava konusu bononun teminat amacıyla değil davacının pahalı ameliyat malzemesi seçmesi ve aradaki farkın SGK tarafından karşılanmayacağının kendisine açıklanması üzerine bu fark için verildiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık keşidecisi …,…… Hizmetleri Ltd Şti olan 15.12.2007 vadeli 4.000,00 TL bedelli bononun davacının, davalı firmadan temin ettiği tıbbi malzeme bedellerinin, davalı tarafça Sosyal Güvenlik Kurumundan tahsilinin teminatı olarak verilip verilmediği konusundadır. Davacı, davalının, aldığı malzeme bedellerinin SGK’dan tahsil edildiğini iddia etmiştir. Davalı şirket temsilcisi 3.2.2011 tarihli celsede 4.000,00 TL’lik senedin teminat için alındığını ikrar etmiştir. Bu beyan davalıyı bağlar. Her ne kadar davalı davacıya kaliteli malzeme verdiği için arada oluşan fark nedeniyle senedi ciro edip takibe koyduğunu savunmuşsa da; bu savunmanın ispat yükü davalı tarafa aittir. Davalı ibraz ettiği delillerle bu savunmasını ispat edememiştir. Ne var ki; davalı yemin deliline de dayanmaktadır. Bu durumda, davalının savunmasına ilişkin olarak davacı tarafa yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 23.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.