Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2011/20127 E. 2012/3125 K. 17.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/20127
KARAR NO : 2012/3125
KARAR TARİHİ : 17.02.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı , davalılardan Kuşadası 161 ada 16 nolu bağımsız bölümün olmaması halinde emsallerinden birinin satımı yönünde harici olarak gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalamak sureti ile konut satın aldığını bedelini ödediğini ancak tapusunu alamadığını, tapunun halen davalılar üzeride olması halinde davalılar üzerindeki tapunun iptali ile adına kayıt ve tesciline mümkün olmaması halinde ise dava tarihindeki değerinin faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar davacının konut almaktan vazgeçtiğini ve alacağını kardeşinin taraflarına olan borcuna rızası dahilinde mahsup edilip yine rızası dahilinde bir kısmını da davacının annesine havale edilmek sureti ile ödendiğini davacıya borçlarının kalmadığını ifade etmişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olay değerlendirildiğinde davacı Tüketici ile davalılar arasında “tatil amaçlı konut satışı”ndan kaynaklan bir uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 1.265.00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 17.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.