Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2011/19523 E. 2012/23970 K. 18.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/19523
KARAR NO : 2012/23970
KARAR TARİHİ : 18.10.2012

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı davacı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Avukat … ile davacılar vekili Avukat … gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacılar; davalı ile dava dışı arsa sahipleri arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı şirkete düşecek dairelerden birini 63.000.Euro bedelle satın aldıklarını, satış bedelinin ödenmiş olduğunu, davalının ise dairenin tapusunu vermediği gibi teslim de etmediğini, aralarındaki sözleşme gereğince aylık 300 Euro üzerinden 14 aylık toplam 4.200 Euro kira alacakları olduğunu, yine sözleşme gereğince davalının 10.000 Euro ceza-i şart ödemesi gerektiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline mümkün olmaması halinde, ödenen 63.000.Euro’nun ödeme tarihinde geçerli TL karşılığının ticari reeskont (avans) faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 10.000 Euro ceza-i şart ile dairenin süresinde teslim edilmemesi nedeniyle aylık 300 Euro üzerinden 14 aylık toplam 4200.Euro’nun TL karşılığı olan 8.925.00.TL nin ticari reeskont (avans) faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı; harici taşınmaz satış sözleşmesinin geçersiz
2011/19523-2012/23970
Olduğunu, herkesin aldığını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade ile yükümlü olduğunu, davacının ayrıca faiz, kira bedeli ve ceza-i şart talebinin de hukuka aykırı olduğunu, arsa sahipleri tarafından 16.11.2008 tarihinde alınan karar gereğince arsa sahiplerine verilecek ve müteahhit’e verilecek bu dairelerin tamamının paylaşımının kura çekmek suretiyle yapılmasına karar verildiğini, bu karara uymak zorunda kalan şirketinde bu kuraya katılmak zorunda kaldığını ve harici satış sözleşmesi ile davacıya satmayı vaat ettiği katta kendisine kurada yer isabet etmediğini, hukuki ve fiili imkansızlık sebebiyle davacılara vaadini yerine getiremediğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının tapu iptali ve tescil isteminin reddine, dairenin dava tarihi itibariyle değeri olan 140.945.01.TL ile geç teslim nedeniyle kira alacağı olan 9.024.47.TL ve 10.000.Euro şartı cezanın tahsiline karar verilmiş; hüküm, her iki tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle davalı şirketin unvanının gerekçeli karar başlığında yanlış yazılmasının mahallinde düzeltilmesi mümkün bulunan maddi hata niteliğinde bulunduğunun anlaşılmasına göre, davacının ve davalının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyiz itirazları bakımından yapılan incelemede; davacı eldeki dava ile ödediği satış bedelinin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş olup, mahkemece bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir,
3-Davalının temyiz itirazlarının incelemesine gelince; davacı eldeki davada öncelikle tapunun iptali ile adına tesciline mümkün olmaması halinde, ödenen 63.000.Euro nun davalı tarafından ödeme tarihinde geçerli TL karşılığı üzerinden (döviz yada TL üzerinden) davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş olup, mahkemece talep aşılmak suretiyle, taşınmazın rayiç değerinin belirlenerek bu miktara hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır, bozma nedenidir.
4-Davacı eldeki dava ile sözleşmeden dönmüş olup, sözleşmeden dönülmesi halinde, taraflar, karşılıklı olarak birbirlerine vermeyi taahhüt ettikleri şeyi vermekten kaçınır ve verdiklerini de geri isteyebilirler (B.K. m. 108/I). Dönen taraf, karşı tarafın kusurunun varlığı halinde ayrıca menfi 2011/19523-2012/23970
zararın tazminini talep edebilir (B.K. m. 108/II ). Menfi zarar sözleşmeye güvenilerek yapılan giderlerin tamamıdır. Başka bir anlatımla, karşı tarafın malvarlığına girmese dahi, o sözleşme nedeniyle cepten çıkan paradır. Müspet zarar ise, o sözleşme nedeniyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi nedeniyle meydana gelen zarardır. Müspet (olumlu) zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Dairenin teslimi halinde getirmesi beklenen kira geliri kaybı, satışı nedeniyle beklenen kazanç, geciken ifa nedeniyle ifaya bağlı ceza (B.K. m. 158/II)… hepsi, müspet zarar kapsamındaki alacak kalemleridir. Müspet zarar; kusursuz olan tarafın, temerrüde düşen taraftan, sözleşmenin yürürlükte kaldığı sürece isteyebileceği tazminat türü olmaktadır. Davacılar sözleşmeden döndüklerine göre artık aynı sözleşmeye dayanarak davalıdan kira kaybı ve cezai şart talebinde bulunmaları mümkün değildir.Mahkemece bu taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davacıların ve davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte belirtilen nedenle, temyiz olunan hükmün davacı yararına, üçüncü ve dördüncü bentte belirtilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin alınan 18,40 TL. temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.