YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/16650
KARAR NO : 2011/19390
KARAR TARİHİ : 15.12.2011
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 1989 yılında …’dan zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye’ye geldiğini, Devlet bakanlığınca hazırlanan göçmen evleri projesi kapsamında borçlandırılarak konut satın aldığını, bu bağlamda 5.00 TL peşinat ödediğini, bu ödemenin konut maliyetinden düşülmesi gerekirken düşülmediğini ileri sürerek, bu ödemenin güncelleştirilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 3.000.00 TL’nın yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, ıslah ile talebini 4.287.18 TL’ye çıkartmıştır.
Davalı …, 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, kaldı ki davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini savunmuş, esas yönden de haksız açılan davanın reddini dilemiştir.
Davalı Toplu Konut idaresi, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu ve davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının yaptığı peşin ödemenin borcundan mahsup edilmediği gerekçesiyle, 5.00 TL ödemenin güncellenmiş değerinin 4.287.18 TL olduğuna ilişkin bilirkişi raporu esas alınarak bu meblağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; Hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacının, Devlet Bakanlığı koordinatörlüğünde yapılan göçmen konutlarından daire satın aldığı, ilerde
maliyet hesabından mahsup edilmek üzere 5.00 TL ödediği, konutun davacıya teslim edilip tapuda devir işleminin yapıldığı, davacının dava dışı bankadan kredi kullanıp ödeme yaptığı ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkın da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği dosya içeriği, aynı nitelikteki emsal dosyalar ve toplanan delillerle anlaşıldığı gibi bu hususlar tarafların ve mahkemenin de kabulündedir. Uyuşmazlık, davacının yaptığı peşin ödemenin maliyet hesabına göre borçlandığı anlaşılan davacı borcundan mahsup edilip edilmediği hakkındadır.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda soyut ifadelerle ödenen peşinatın mahsup edilmediğine ilişkin düşünce esas alınarak peşinatın güncelleştirilmiş değerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Yukarda açıklandığı üzere davalılar mahsup işleminin yapıldığını ve peşin ödemenin mahsup edildiğini savunmaktadır. Taraflar arasındaki borçlanma sözleşmesine göre davacının kullandığı kredi üzerinden borçlandığı anlaşılmaktadır. Buna karşılık yapılan maliyet hesaplarında göçmen konutlarının şerefiyelendirmesi de gözetildiğinde maliyetlerin davacı borçlanmasının üzerinde kaldığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, borçlandırma işleminin başlangıcında mahsuplaşma yapılıp yapılmadığı, konutun maliyet bedeli, borçlandırma bedelinden yüksek olduğu takdirde davacının maliyet bedelinden borçlanmayı kabul ettiği halde daha düşük miktarda borçlandırılmasının kabul edilebilir açıklaması yaptırılmalı, ödenmesi gereken taksitlerden mahsup işlemi yapılıp yapılmadığı dosya içindeki ve emsal dosyalardaki listeler ve yazışmalar değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Yukarıda (1) nolu bentle açıklanan bozma nedenine göre bu aşamada davalıların sair temyiz itirazlarının incelemesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Birinci bent de açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar lehine BOZULMASINA, ikinci bent de açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan 270,25 TL. temyiz harcının istek halinde davalıya (…) iadesine, 15.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.