Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2011/15765 E. 2012/3566 K. 22.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/15765
KARAR NO : 2012/3566
KARAR TARİHİ : 22.02.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, malik olduğu 3 adet dükkandaki hisselerini 3.kişilere satıp devretme yetkisi içeren 19.07.1996 tarihli vekaletname ile davalıyı vekil tayin ettiğini, vekili olan davalının 13.10.2010 tarihinde diğer davalıya çok düşük değerle satıp görevini kötüye kullandığını, zarara uğradığını ileri sürerek … 16.Noterliğinde yapılan 13.10.2010 tarihli düzenleme şeklinde Hisse Devir Sözleşmesinin geçersizliği nedeni ile iptaline mümkün olmadığı takdirde vekalet görevinin kötüye kullanılması sonucu doğan zararlarının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, dava konusu sözleşmeye konu edilen dükkanın bulunduğu yerin Bağcılar ilçesi olduğu, … İlçesinin … Adliyesi sınırları içinde kaldığı anlaşıldığından HUMK nun 13.ve 17.maddeleri gereğince yetkisizlik nedeniyle dava dilekcesinin reddine ve dosyanın yetkili … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava konusu iptali istenen sözleşme taşınmazın aynına ilişkin olmayıp gayrimenkul üzerindeki şahsi hakka ilişkin olduğundan olayda kesin yetki kurallarının uygulanmasından da söz edilemez. Taraflar arasındaki hukuki iliski vekalet akdinden kaynaklanmaktadır. B.K. 392. maddesi gereğince vekilin müvekkile hesap verme zorunluluğu vardır. Vekil muvekkil nam ve hesabına tahsil ettiği paraları odemek zorundadır. Bu itibarla B.K. 73.maddesi gereğince dava para alacağından kaynaklandığından uyuşmazlığın davacının ikametgahı mahkemesinde de görülmesi gerekir. Yetki itirazı ilk itirazlardan olup, 10 günlük cevap süresi içerisinde mahkemeye bildirilmesi zorunludur (HUMK.nun 189. md.) Davalı esasa cevap suresi içerisinde yetki itirazında bulunmuş da değildir. Davalının zamanında yapmadığı yetki itirazına davacı karşı çıkmıştır. Değinilen bu yön gözetilerek, tarafların iddia ve savunmaya ilişkin delillerini toplamak ve sonucuna göre karar vermek gerekirken, yazılı şeklide karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma şekil ve sebebine göre davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda ( 1 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ( 2 ) nolu bentte yazılı nedenlerle, davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 18.40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 22.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.