YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/14630
KARAR NO : 2011/20308
KARAR TARİHİ : 23.12.2011
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile akdedilen tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklanan toplam 12.831,26 TL kredi alacağı için davalı aleyhine yürütülen icra takibinde borca yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali ile %40 oranında icra inkar tazminatı ödenmesini talep etmiştir.
Davalı cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Mahkemece, borcun muaccel olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı yanca temyiz edilmiştir.
1-Davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava kullandırılan tüketici kredi taksitlerinin süresinde ödenmemesi üzerine davalı aleyhine yürütülen icra takibinde borca yapılan itirazın iptaline ilişkin olup davalının bir kısım taksit ödemelerini süresinde yapmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalı borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğ edilemediği, bu durumda borcun muaccel olmadığı kabul edilerek dava reddedilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 10.maddesinde sözü edilen 7 günlük ihtarın amacı tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksiti ödemede temerrüde düşmesi halinde borcun tamamının muaccel hale getirilmesi ve talep edilmesi ile ilgilidir. Yani tüketiciye 10.maddeye uygun ihtarname tebliğ edilemediği durumda kredi tutarının tamamı muaccel hale getirilerek talep edilemez ise de hesap kat tarihi veya icra takip tarihi itibariyle muaccel hale gelmiş alacakların çoğun içinde azın da bulunduğu kuralı gereğince istendiği kabul edilerek talep edilmesi ve hüküm altına alınması zorunludur. Böyle olunca mahkemece davalının muaccel hale gelmiş taksit tutarlarının belirlenerek bu tutarların hüküm altına alınması gerekirken davanın tümden reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 23.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.